anadoluverumelimedya.com

Oyun bozuluyor peki kazanmak için ne yapmalıyız

Ahmet Yavuz / Odatv

Reklam alanı

23.1.18-9

Masa tenisinde topun iki taraflı gidip gelmesinde olduğu gibi stratejik düzeyli oyunlar da bir kurulup bir bozuluyor.

Önce ABD kurdu oyunu. Esad rejimini hedef aldı. Türkiye de alet oldu.

Bir ölçüde Irak’taki gelişmelerin sonucu, biraz da ABD’nin suni teneffüsüyle palazlanan IŞİD’in sahneye çıkması hedef değişikliğine yol açtı. Rusya’nın devreye girmesiyle de oyun bozuldu. Esad hedef olmaktan çıktı.

IŞİD, Fırat Kalkanı harekâtıyla ilk büyük yenilgisini aldı. Musul ve Rakka yenilgileriyle işgal ettiği tarih sahnesinden çekildi. Ama bu süreçte ABD, IŞİD bahanesiyle Suriye’nin kuzeyinde yeni bir oluşum ortaya çıkardı ve esas oyunu kurmuş oldu.

El Cezire, Kobani kantonları birleştirildi. İki Kürt kantonunun arasında kalan Tel Abyad’da Arap ve Türkmen nüfus göçe zorlandı. Bir anlamda etnik temizlik yapıldı.

Bu durum çeşitli insan hakları örgütlerinin raporlarında yer etti. Şimdi Afrin Harekâtını Kürtlere karşı yapılıyormuş gibi gösterenlerden o günlerde hiç ses çıkmamıştı. Geçmişte Kerkük’te tapu kayıtlarının yakılmasına sessiz kaldıkları gibi…

Kurulan bu oyun ise Türkiye’nin Fırat Kalkanı Harekâtıyla bir ölçüde bozuldu. Bozuldu bozulmasına ama iki askeri hedeften biri olan El Bab ele geçirilmiş olsa da Menbiç ele geçirilememişti.

Süreç yarım kalmıştı.

Şimdi tamamlanıyor…

Bu arada Afrin’de otoriteyi sağlayan PYD hem bölgeyi etnik bağlamda olabildiğince arındırmış hem de Türkiye’ye yönelik terör eylemleri için uygun bir zemin yaratmış oldu.

Esad’ın 2012’de iç bölgelerde duruma hakim olabilmek amacı yanında o dönem ABD’yle birlikte kendisini yıkmaya çalışan Türkiye’ye karşı Kürt kartını kullandığına tanıklık ettik. O dönemde bunu açıkça ifade etmişti. Kimse üstüne almadı. Oysa dikkat kesilmek gerekiyordu. Ülkesinin bir parçasını kaybetme pahasına ayrılıkçı Kürtlerin otonomi kurmasına zemin sağladı.

PKK KENDİ OYUNUNU KURDU

Bu aşamada PKK da kendi oyununu kurdu: Yurtiçinde terör eylemlerine yeniden girişti, amacı Suriye’deki kazanımlarını tahkim edebilmek için Türkiye’nin bölgeye yönelmesini engellemekti.

Seçimlerde oy kaybetmesini Açılım’ın tahripkâr etkisine bağlayan Erdoğan, karşı hamleyle hendek savaşlarına girişti ve oyunu bozdu. Bozdu ama ilgisi de içeriye kaydı.

Rusya’yla yaşanan uçak düşürme krizi sonrası atılan doğru adımlar ve ABD’yle ısrarlı bir şekilde işbirliği yapma arayışlarının boş olduğunun kavranması; Rusya ve İran konusunda zihinleri berraklaştırdı. İttifaklar da netleşti… Oyun yeniden kuruldu.

ABD’nin karşı hamlesi PYD’yi silahlandırmakta kalmadı, bunun bir sınır gücü, bir ordu olduğunun açıklanmasına kadar uzandı.

Öncesinde ABD, Barzani’nin bağımsızlık referandumunu erken bulmuş ve tam destek vermemişti. En önemli sebebi Suriye’deki otonom yapıyı henüz hayata geçiremediğini bilmesiydi. Şimdi onu yapıyor ve Afrin’de yapılana da pek karşı bir duruş takınamıyor.

Afrin Harekâtı bu koşullar altında yapılıyor. Maksat Fırat Kalkanı’nı tamamlamaktır. Esas hedef Menbiç’tir. Aslında Menbiç de bir ara hedeftir. Nihai hedef Fırat-Dicle arasındaki bölgedeki özerkleşen yapıyı engellemektir.

Eğer operasyon nihai amacına ulaşırsa, ki öyle görünüyor, kurulmaya çalışılan tarihi Mare Koridoru Fırat ve Dicle arasıyla sınırlı kalmış olacak. Yani oyun kısmen bozulacak.

Ama unutmayalım, turpun büyüğü heybededir.

ABD’nin himayesindeki PYD bir devletçik konumuna ulaşmıştır. Ordusunu kurmaktadır. Enerji kaynaklarına hakimdir. Suyu tam kontrol edemese de paydaşlarından biri haline gelmiştir. Akdeniz’e ulaşma yolu şimdilik kesilmiş olsa da hayali bitmeyecektir. Arayış devam edecektir. Suriye topraklarından Ürdün’e, oradan İsrail’e uzatılacak bir botu hattı PYD için can suyu olabilir. Yeni bir Akdeniz güzergâhı ortaya çıkabilir.

İDLİP’İ DE BU ÇERÇEVEYE OTURTMALIYIZ

Bu devletçiğe karşı olmayı, Kürt düşmanlığı gibi takdim etmenin anlamı yok.

Mevcut koşullar ışığında, oluşan devletçiği hemen engellemek mümkün olmayabilir. Kuvvet, zaman, mekan ve müteakip hamlelerin meşruiyeti açısından Türkiye’nin her zamankinden daha çok Suriye’yle işbirliğine ihtiyacı ortadadır.

Gelecekte Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlaması, ülkemiz için en önemli güvencedir. Gerçekçi olmak gerekirse yeni devletçiklerin oluşmasına göz yummak hiçbir ülkenin gönüllü olarak üstlenebileceği bir husus olamaz. Bütün oyunları bozacak olan temel kural budur. Buğdayın özü, ruşeym olarak nitelediğimiz…

Kim ki bu kuralı ihmal eder, sonuçlarına katlanır. İdlip’i de bu çerçeveye oturtmalıyız. Diğer her şeyi de bu ilke etrafında örmeliyiz.

ABD’nin oyununu bozmak Suriye özelinde bu altın kuralı işletmekten, ona karşı en geniş cepheyi kurmaktan geçmektedir. Örneği İKBY referandumunda görülmüştür.

Kimse sınırsız güce ve kaynağa sahip değildir. İhtiyaçlara göre ittifak kurmak hayatın bir dayatmasıdır.

Afrin Harekâtıyla bölge teröristlerden beklenenden daha kısa sürede de temizlenebilir. Belki teröristler de ana bölgeyi tahkim etmek maksadıyla Münbiç üzerinden Fırat doğusuna çekilebilir. ABD de bunu dikte ettirebilir. Ancak temizlenen bölgede yeniden yapılanmalara izin vermemek ve göçle ayrılanların yerleştirilmesini sağlamak gibi bir görevin yapılması uzun zaman alacaktır.

Tabii iş bununla sınırlı değildir.

Unutmayalım ki esas olan iç cephedir. İç cephenin kendisini tahkim etmek yerine o cephenin bir kısmını tahkim etmek hatta o bir kısmı diğerine karşı tahkim etmek aynı şey değildir. Elinde silahla poz verenlerin orduya katılma iradesini beyan etmek yerine “Reis’in emrini bekleme” mesajları vermesi kabul edilebilir değildir. Milis yapılanmalarına kesin karşı koymayan tavırlar iç cepheyi zayıflatır. İç siyaseti bunun üzerinden dizayn edici yaklaşımlardan da uzak durulmalıdır…

Aslında Türkiye‘nin içinde ve çevresinde son yıllarda yaşananlar birçok ders edinilmesini sağlamıştır: En başta geleniyse, etnik ve mezhepçi yaşam inşa etme gayretlerinin felaket getirmiş olmasıdır.

Not edelim ve unutmayalım.

Mevcut ve gelecekteki oyunları bozmanın maymuncuğu burada…

görsel: bbc.com

 

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.