anadoluverumelimedya.com

Dünya duysun demişti Yanıt AP’den geldi

Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Adalet Yürüyüşü’ne başlarken yaptığı ‘Bütün dünya duysun’ çağrısına küresel merkezlerden yanıt geldi.

Reklam alanı

 

HABER MERKEZİ

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Adalet Yürüyüşü”ne başlarken yaptığı “Bütün dünya duysun. Biz Türkiye’de, kendi topraklarımızda dikta yönetimi istemiyoruz” çağrısına yanıt küresel merkezlerden geldi. Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu, Avrupa Birliği Konseyi’ne verdiği tavsiye kararında Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını önerdi.

Türkiye’nin bölgedeki barışın, huzurun ve istikrarın tesisi için içte ve dışta terör örgütlerine karşı verdiği kararlı mücadeleye karşı küresel merkezler, yeni baskı araçları arıyor. Türkiye’nin terörle mücadelesini sekteye uğratmak, FETÖ ve PKK’ya nefes aldırmak, Fırat Kalkanı Harekatı’nı etkisiz kılmak, giderek Atlantik’ten kopan Türkiye’yi “hizaya sokmak” amacıyla 25 “uzlaşı” önerisinin yapıldığı, yapılmaması halinde Avrupa Birliği Konseyi’nin müzakereleri askıya almasının tavsiye edildiği rapor, dün Strazburg’da yapılan oylamada 64’e karşı 477 oyla kabul edildi.

PİRİ AÇIKLAMASINDA TÜRKÇE ‘ADALET’ DEDİ

Raporda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Adalet Yürüyüşü” sırasında dile getirdiği taleplerin de yer alması dikkat çekti. Bunlar içinde terörle etkin mücadeleyi sağlayan OHAL’in kaldırılması, HDP’li vekillerin tutukluluk hallerine son verilmesi, FETÖ ve PKK bağlantılı gazetecilerin serbest bırakılması gibi talepler yer alıyor. AP’nin kabul ettiği raporu hazırlayan Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri, basın açıklamasında da “Adalet” kelimesini Türkçe kullanarak, “Türk halkı ile kısa bir süre içinde Türkiye’ye adaletin geleceğini umuyoruz” ifadelerini kullandı.

Piri’nin hazırladığı raporda, Kıbrıs’tan Türk askerinin çekilmesi, Ermenistan sınırının açılması, PKK ile yeniden görüşmelerin başlatılması, Akkuyu Nükleer Santrali Projesi’nin durdurulması, kapatılan okul ve üniversitelerin yeniden açılması gibi başlıklar da bulunuyor.

AP’NİN POZİSYONU

Raportör Kati Piri’nin hazırladığı raporla ilgili yapılan basın toplantısında Avrupa Parlementosu’nun pozisyonu şöyle özetlendi:

“Avrupa Parlamentosu 2016 yılında, darbeden hemen sonra, Türkiye’deki gazetecilerin durumu ve AB-Türkiye ilişkileri konusunda üyelik müzakerelerinin geçici olarak dondurulmasını talep eden kararları kabul etti.

Dışişleri Komitesi, 20 Haziran 2017’de, Komisyon’un Türkiye’ye ilişkin 2016 tarihli raporuyla ilgili bir başka rapor kabul etti.

Söz konusu rapor darbeyi ve temel özgürlüklerin altını oyan olağanüstü hal uygulamalarını kınadı.

Raporda, olağanüstü halin kaldırılmasıve Kürt sorununun adil bir siyasi çözüme kavuşturulmasıçağrısında bulunuldu.

Rapor, AB-Türkiye ilişkilerinin her iki taraf için de stratejik önemini vurgulamakta; ortak sorunlar ve çıkarlara (Terörle mücadele, göç, enerji, ticaret) ilişkin diyalog kanallarının açık tutulmasını taahhüt etmektedir.

Rapor, Gümrük Birliğini geliştirme önerisini desteklerken, Türkiye’nin mültecilere karşı misafirperverliğini de memnuniyetle karşılamaktadır.

Rapor, Komisyonu, Türkiye’deki mülteci ve ev sahibi topluluklara uzun vadeli yatırım yapmaya çağırıyor ve Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasının tüm bölge için kilit önemde olduğunu vurguluyor.”

GAYRİ-MEŞRU BENZETMESİ

Basın bülteninde “Avrupa Parlamentosu’nun Pozisyonu” başlıklı bölümde referandum ile ilgili yapılan bir eleştiri ise dikkat çekti. Açıklamada “Referandum sonucuna gelince; rapor, önerilen anayasa değişikliklerinin Kopenhag kriterlerine uygun olmadığını vurguladı ve değişmeden kalmaları halinde üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını talep etti. İdam cezası geri getirilirse, müzakerelerin derhal sona ermesi de öngörülüyor” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada referandumda kabul edilen Anayasa değişikliklerinin “öneri” olarak değerlendirilmesi ve bunda talep edilmesi göze çarptı.

Kılıçdaroğlu da referandum sonrasında kabul edilen Anayasa’nın gayrımeşru olduğunu ilan etmiş ve bundan sonra bu Anayasa’ya göre yapılacak tüm değişikliklerin gayrımeşru sayılacağını söylemişti.

‘RAPORU KABUL ETMİYORUZ’

AP kararının ardından AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, söz konusu raporu kabul etmediklerini ve herhangi bir değerlendirme yapmadan iade edileceğini söyledi.

Ömer Çelik gazetecilere yaptığı açıklamada, “Objektif, güvenilir olmayan bir takım ifadeler içeriyor. Hiçbir bağlayıcılığı olamayan bir rapordur” dedi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Hüseyin Müftüoğlu da kararın “ilişkilerimize olumlu katkısının olmayacağının açık” olduğunu söyledi.

aydınlık

About armadmin 9321 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.