anadoluverumelimedya.com

İsrail El Kaide’yle ittifak içinde Suriye petrolünü çalıyor

Geçtiğimiz yıl, ABD’li Genie Energy firmasının İsrailli alt kuruluşu olan Afek, Golan’da arama sondajlarına girişti. Afek, Suriye’ye ait Golan’ın altında, İsrail’in enerji ihtiyaçlarının tamamını karşılayabilecek çok zengin petrol rezervlerinin olduğuna inanıyor.

Reklam alanı

İsrail, bunun uluslararası hukuku ihlal etme anlamına geldiği yönündeki ikazlara rağmen, işgal altındaki Golan Tepeleri’nde petrol çıkarma planlarını hayata geçirmeye yöneliyor.

 

Geçtiğimiz yıl, ABD’li Genie Energy firmasının İsrailli alt kuruluşu olan Afek, Golan’da arama sondajlarına girişti. Afek, Suriye’ye ait Golan’ın altında, İsrail’in enerji ihtiyaçlarının tamamını karşılayabilecek çok zengin petrol rezervlerinin olduğuna inanıyor.

 

Eylül 2015’te Afek, sondaj yaptığı alanlardan birinde ilk petrol rezervini bulduğunu duyurdu.

 

Geçtiğimiz ay İsrail yöneticileri şirkete, Golan’da daha fazla sondaj yapması için izin verdi.

 

Buna yanıt olarak, Filistinli yasal haklar grubu Adaleh ve Golan Tepeleri’ndeki Arap İnsan Hakları Merkezi El-Marsad, İsrail’in altyapı bakanı Yuval Steinitz‘e, sondaj izinlerinin geri çekilmesini isteyen bir mektup yazdı.

 

Avukatlar Suhad Bişara ve Karame Ebu Salih, söz konusu mektupta Steinitz’e uluslararası hukukun Golan sakinlerinin bu bölgenin kaynaklarını kontrol edebilmesini ve bu kaynaklardan yararlanabilmesini gerektirdiğini hatırlattı.

 

Sürgün edilen nüfus

 

1967 yılında İsrail Suriye’deki Golan Tepeleri’ni işgal etti ve buradaki Suriyeli nüfusun çoğunu sürgün etti.

 

2010 yılında  Tel Aviv gazetesi Haaretz.tarafından yapılan bir araştırmaya göre yaklaşık 130 bin Suriyeli bölgeden çıkarıldı ve Golan’da bulunan 200 köyün çoğu yok edildi.

 

Bugün, Dürzi azınlık topluluğundan 22 bin Suriyeli, benzer sayıda Yahudi yerleşimcinin arasında, bölgede yaşamaya devam ediyor. Yerleşimciler, hepsi de uluslararası hukuka göre yasadışı olan 30 yerleşim birimine dağılmış durumda.

 

1981 yılında İsrail formel olarak bu bölgeyi ilhak etti, ancak Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere bölge hükümetleri, ilhakı hükümsüz olarak görüyor.

 

2006 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Golan’daki nüfusun doğal kaynakları üzerindeki “devredilemez hakları” olarak adlandırdığı şeyi teyit eden bir karar yayınladı.

 

Bişara ve Ebu Salih, işgalci güç olarak İsrail’in “taşınmaz mülkleri değiştirmesinin, taşımasının ve bu mülklere el koymasının yasak olduğunu”, bunun Golan’ın kaynakları için de gerçerli olduğunu yazdı.

Uluslararası hukukun kilometre taşlarından olan 1907 tarihli  Lahey Sözleşmesi hükümleri, işgalci bir gücün “bu mülklerin sermayesini koruması” gerektiğini belirtir. İşgal edilmiş bir topraktan kaynakların çalınması ise yağma suçu teşkil eder.

 

Fakat Aralık 2011’de İsrail yüksek mahkemesi, İsrail işgalinin özgün olduğuna ve yağmaya karşı yasaların bağlayıcı olmadığına hükmetti.

 

Nitekim İsrail halihazırda, Golan’ın tarım ve su kaynaklarını kârlı bir şekilde kullanmıştır.

Gazeteci Jonathan Cook’un kısa süre önce aktardığı gibi, sondaj keşiflerinin arkasındaki şirket, petrol girişimi konusunda kendi ideolojik motivasyonlarına sahip olabilir.

 

“Karanlığın derinlikleri”

 

Afek firmasının başkanı, kendisi de Golan’da bir İsrailli yerleşimci olan, aşırı sağcı eski politikacı ve general Effie Eitam’dır.

 

Eitam daha önce bazı Filistinlilerin dövülmesini emretmişti ve içlerinden bazıları hayatını kaybetmişti. Aynı zamanda The New Yorker gazetesinden Jeffrey Goldberg’e, Filistinlilerin “karanlığın derinliklerinden gelen yaratıklar” olduğunu söyleyen bir dizi ırkçı yorum yapmıştı.

 

“Hepsini öldürmeliyiz” diyen Eitam o tarihte, 2004’te, İsrail’in iskan bakanıydı.

 

Afek’in ana firmasının stratejik danışma kurulunun üyeleri arasında, ABD eski başkan yardımcısıDick Cheney, medya kralı Rupert Murdoch ve ABD eski hazine bakanı Larry Summers da var.

 

Geçtiğimiz yıl, kan ve savaş Suriye’yi tüketirken İsrail’in Golan Tepeleri üzerindeki kontrolünü yoğunlaştırma girişimlerine tanık olundu.

 

İsrail, Yahudi vatandaşlarına Golan’a yerleşmeleri için büyük mali teşvikler sundu ve politikacılar dünyanın işgal altındaki bölgedeki ilhakı tanıması için çabaladı.

 

Geçtiğimiz Kasım ayında İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Barack Obamaarasında gerçekleşen bir görüşmede Netanyahu, aktarıldığına göre ABD’nin Suriye iç savaşının ışığında Golan Tepeleri konusundaki pozisyonunu değiştirmesini önerdi.

 

Medyada yer alan haberlere göre Netanyahu, Suriye’nin gelecekte bölünmesi muhtemel olduğu için, İsrail’in Golan’daki yönetiminin meşru olarak tanınması gerektiğini savundu.

 

Geçen yaz, aşırı sağcı Habeyit Hayehudi (Yahudi Evi) partisinin başında bulunan İsrail Eğitim BakanıNaftali Bennett, “bütün dünyaya” “İsrail’in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanıma” çağrısı yaptı.

 

2011 yılından beri Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, İslam Devleti örgütü ve El-Kaide bağlaşıkları da dahil olmak üzere isyancı gruplara karşı kendi yönetimi savundu.

 

İsrail ise, kendi gücünün kontrolü altındaki bölgelere saldırmak ve El Kaide’nin bir kolu olan NusraCephesi dahil rejim karşıtı güçlere destek sağlamak yoluyla Esad karşıtı muhalefeti destekledi.

 

 

Çev: Selim Sezer

 

www.medyasafak.net

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.