anadoluverumelimedya.com

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan erken yerel seçim çağrısı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerle ilgili olarak, “Şimdi teklif ediyorum demokrasiyi koruyalım 17 ay beklemeyelim yerel seçimler için buyurun gelin seçimleri erken yapalım. 17 ay beklemek anlamını kaybetmiştir. Şunu söyleyebilir; seçimleri erken yapacağız da anayasa hüküm var 367’yi bulamayız söz getir kardeşim anayasayı değiştirelim erkene alalım. El mi yaman bey mi yaman çıksın ortaya. Kim milletten kaçıyor kim kaçmıyor çıksın ortaya. Demokrasiyi artık daha fazla katletmeyelim. Seçime gidelim gerçekler çıksın ortaya. Açıkça sana meydan okuyorum gel kardeşim seçimi yapalım” dedi.

Reklam alanı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Kılıçdaroğlu, “Türkiye bir sorunlar yumağı halinde. Dünya kadar derdimiz var. Ama hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Sözüm söz; bütün bu sorunlardan Türkiye’yi arındıracağız. Türkiye’yi dünyanın uygar ülkelerinden birisi haline getireceğiz. 15 yıldır övündükleri şey, yeni hapishaneler yapıyorlar. Sözüm söz hapishane değil fabrikalar yapacağız. Bundan 3 veya 4 yıl önce ilk kez taşeron işçiliği dile getiren onlarla toplantı yapan bu kardeşinizdi. Onların derdi vardı, hakları yoktu, iş güvenceleri yoktu. Dedim ki madem ki sen emekten yanasın haktan hukuktan yanasın o zaman taşeron işçilerin tamamına sahip çıkacaksın dedim. Tamamına sahip çıktık. Bu işin sağı solu yoktur ahlak , alın teri işidir. Bu iş insana değer verme işidir. Biz insana değer vereceğiz bütün değerlerimizin de arkasında duracağız” diye konuştu.

“ENİS BERBEROĞLU BOŞ DURMADI TABİ GÜZEL BİR KİTAP YAZDI; ‘SİZ YÜRÜRKEN BEN YATARKEN’ KİTABIN ADI”
Kılıçdaroğlu, “Aylardır Enis Berberoğlu milletvekilimiz hapiste. Biliyorum bir de rahatsızlık geçirdi fıtık ameliyatı oldu. Beni üzen onun hapishanedeyken ameliyat geçirmesi değil, bir ameliyatın havuz medyası üzerinden istismar edilmesidir. Vay efendim ‘hapishanede yatmamak için ameliyat oluyor.’ Bu kadar ahlak dışı bir saldırıyı hayatımda hiç düşünmedim. Enis Berberoğlu ‘lanet olsun size’ dedi. ‘Ameliyattan sonra beni hapishaneye götürün’ dedi. Ameliyattan sonra hapishaneye geldi. Bunlara ibretlik olsun diye. İnsan düşmanına dahi insanca davranmalıdır. Bunların gözü o kadar kararmış kim yanlarında değilse herkesin yakılması, yok edilmesi lazım diye düşünüyorlar. Bunlar insanlıktan çıkmışlar. Onun için üzülüyorum. Enis Berberoğlu içeride boş durmadı tabi güzel bir kitap yazdı; ‘Siz Yürürken Ben Yatarken’ kitabın adı. Biz adalet yürüyüşü yarken o bu kitabı yazdı. Bu kitabın bütün gelirlerini gazetecilik stajı yapan öğrencilere verecek onlara bağışlayacak. Ergenekon Balyoz davalarında Silivri külliyatı oluşmuştu. İnsanlar anılarını, nasıl mağdur olduklarını yazıyordu. Şimdi de 20 Temmuz sivil darbesi sonucunda da yeni bir külliyat ortaya çıkacak 20 Temmuz darbe külliyatı ortaya çıkacak. Onlardan bir tanesi de bu kitap. Mağdur olan harp okulu öğrencileri, askeri lise öğrencileri, gereksiz yere içeriye binlerce kişi, işine son verilen akademisyenler. Bunların tamamı yeni bir külliyat. 20 Temmuz darbe külliyatını oluşturacaklar” açıklamasında bulundu.

“EĞER BİR ÜLKEDE GAZETECİ HAPİSTEYSE O ÜLKEDE DEMOKRASİ YOKTUR”
Kılıçdaroğlu, “Bugün Birgün Gazetesi muhabiri Mahir Kanaat’ın duruşması var. Pek çok gazetecinin de duruşması var. Aylardır içeride. Yargının önüne çıkarılmıyor. Berat Albayrak’ın maillerini kamuoyu ile paylaşmış diye. Onun attığı mailleri paylaşmak suç mu? Benim Amerika ziyaretimin her saati ne konuştum neler yaptım havuz medyası tarafından Berat Albayrak’a bildiriliyordu. Üzülmedim ne yaptığımız açık bildir. Kendisini yasa dışı işlemlerinin paylaşılmasının faturasını Türkiye’de gazeteciler ödüyor bu doğru değil. Bütün gazetecilerin serbest bırakılmasını istiyoruz. İnsan hakları savunucuları Büyükada’da toplantı yapmış. Ne var yani toplantı yapmışlar. Yüzme havuzunun yanında garsonlar girip çıkıyor ne gizlisi. Bu aktivistler daha önce Ak Parti’nin bakanlıklarında görev yapmışlar. Beraber eğitim vermişler. O zaman bunlar gizli miydi? Hayır. Demokrasimizi yok mu ettiler, ellerine silah alıp bir yeri mi bastılar? Bunu yaptığınız zaman Türkiye dünyada itibar kaybeder. Onlar itibarı para ile kazandıklarını sanıyorlar. O para yolsuzluk, rüşvet parası ise sen dünyanın en itibarsız adamı olursun. Biz hep demokrasiyi, insan haklarını savunduk. Bizi severler veya sevmezler ama benim gibi düşünmeyen insanın da düşüncesini özgürce ifade etmesi lazım. Demokrasinin özü budur. Bir araya gelip konuşmalıyız” ifadelerini kullandı.

“SUÇLUYORSUN, TEHDİT EDİYORSUN VE İSTİFAYA ZORLUYORSUN BUNUN ADI KİRLİ PAZARLIKTIR”
Ak Partili bazı belediye başkanlarının istifasına ilişkin Kılıçdaroğlu, “Demokrasi sadece seçim değildir. Demokrasinin birden fazla ölçüsü vardır ama seçim olmazsa olmazlardandır. Yüzde 49 buçuk oy alan Başbakanı görevden aldı. ‘Milli iradeyi tanımıyorum, milli irade benim ne halkı’ diyor. Sonra seçimle gelen belediye başkanlarını istifaya zorluyor şantajla. ‘Süre veriyorum istifa ettin ettin. Etmezsen seni hapse atarım diyor. ‘Tercihini yap’ diyor. ‘Efendim biraz süre’ ‘Süre yok istifa edeceksin’ diyor. Devlet akılla yönetilir halka millete saygıyla yönetilir. Milleti bir tarafa atıp kendini millet yerine koyarsan orada demokrasi, ahlak, adalet, insan hakları olmaz. Suçluyorsun, tehdit ediyorsun ve istifaya zorluyorsun bunun adı kirli pazarlıktır. Kirli pazarlıktır. Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden adam kirli pazarlığın ana aktörüdür. Böyle bir adam, Cumhurbaşkanlığı makamını işgal edemez. İşgal altındadır o. Milli irade temsil edilmiyor orada. Her zaman söyledim yine söylüyorum; namus ve şeref kavramını yüreğinde ruhunda taşımayan insanların o koltukta oturmaya hakları yoktur. Tek adam rejimi kaos rejimidir. Kaos sarayda üretiliyor baskı, şantaj, tehdit ile devlet yönetilir mi? Hangi çağda yaşıyoruz. Böyle söylediğim zaman ‘falanca belediye başkanını mı savunuyorsunuz?’ deniliyor. Hayır biz demokrasiyi savunuyor koruyoruz” açıklamasında bulundu.

“EN BÜYÜK HAKARETİ İHSAN ELİAÇIK’A DEĞİL KAYSERİLİLERE YAPIYOR”
Kılıçdaroğlu, “Bazı belediyeler kitap fuarları düzenlerler. Kayseri Büyükşehir Belediyesi de düzenlemiş. Her görüşten insan gelir. Yazarla okuyucu arasında sıcak samimi ilişki ortaya çıkar. Okuyucu bazen yazarı eleştirir. İhsan Eliaçık saygıdeğer bir isim inancına bağlı düşünce, inanç özgürlüğünü savunur çok sayıda eseri vardır dini içerikli. Kendi kitapları o fuarda davet edilir ama fuarı düzenleyen belediye Eliaçık’ın oraya gelip kitaplarını imzalamasını ve konuşmasını yasaklar. Bu belediye başkanı en büyük hakareti Eliaçık’a değil Kayserililere yapıyor. Bu Kayserililere yapılan en büyük hakarettir. Çünkü Kayserililer inanç, düşünce özgürlüğünü savunurlar. Eliaçık, 28 Şubat’ta tutuklanıp hapise atılan mağdur olan birisi. İbrahim Kabaoğlu için de böyle bir yasak getirildi. Bunlar biz de demokrasi olmadığını tek adam rejiminin olduğunu büyük bir ihtimalle tek adam, telefon etmiştir ‘Bunları içeri sokmayın’ diye. Öyle değilse Tek adamın tepki göstermesi gerekir. Bekledim tepki gelmedi. Demek ki talimat oradan gidiyor. Belediye de ne yapsın ‘beni de istifaya zorlarlar’ diye gereğini yapmış öyle anlaşılıyor” açıklamasında bulundu.

“YALAN SÖYLEYEN BAKANIN GÖREVİNİ BIRAKMASI LAZIM 8 İŞÇİNİN KANI ONUN BOYNUNDADIR”
Kılıçdaroğlu, “Şırnak’ta bir kömür madenindeki felaket nedeniyle 8 işçimiz hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerden biri Sıddık Kabak 17 yaşındaydı. Bu çocuğun okula gitmesi lazımken kömür ocağında çalışmaya gidiyorsa herkesin düşünmesi lazım. En başta da ülkeyi yöneltenlerin düşünmesi lazım. Düşünmezler çünkü onlar köşeyi nasıl döneceklerini düşünüyor. Kim yeşil doları kutsal kabul edip ona ibadet ediyor kim bu ülkenin inançlarını, din ve vicdan özgürlüğünü savunuyor düşün kardeşim. Bu maden ocağı kaçak çalıştırılıyor diye açıklama yapıldı oysa kaçak değildi Resmi Gazete ‘de yayınladı ihaleyle verilmiş. Bir bakan yalan söyler mi? Yalan söyleyen bakanın görevini bırakması lazım 8 işçinin kanı onun boynundadır. İhaleyi sen yapıyorsun. Görevini yapmıyorsun ama bir anlamda ölenleri suçluyorsun” diye konuştu.

“UYUŞTURUCU ÖNERGESİNİ AK PARTİ MİLLETVEKİLLERİ REDDETTİ”
Kılıçdaroğlu, uyuşturucu sorununun TBMM’de çözülmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Uyuşturucu sorununa çözüm üretmek amacı ile verdiğimiz önergeyi AK Parti milletvekilleri reddetti” dedi. Kılıçdaroğlu, “Buradan özellikle annelere sesleniyorum. AK Partili vekil size “Bir derdiniz var mı?” diye sorarsa deyin ki ‘CHP’nin önergesine niye hayır dediniz? Siz uyuşturucu baronlarını mı koruyorsunuz, çocuklarımızı mı?’ dedi.

“HALKIN 15 TEMMUZ’UNA EVET. SARAYINKİNE HAYIR”
OHAL’in beşinci kez uzatılmasına ilişkin Kılıçdaroğlu, “Yine OHAL uzatıldı. Darbe girişiminden hemen sonra Çankaya Köşkü’nde Sayın Binali Yıldırım ile bir araya gelmiştik çok kısa bir süre için OHAL ilan edileceğini ifade etti. 1 yılı aştı. 2 tane 15 Temmuz var; 1 halkın 15 Temmuz’u 2 sarayın 15 Temmuz’u. Biz sarayın 15 Temmuz’una karşıyız. Herkes bunu böyle bilsin. Halkın 15 Temmuz’una evet. Sarayınkine hayır” dedi.

“KHK İLE İSTEDİKLERİNİ YAPIYORLAR”
Kılıçdaroğlu, “KHK ile her şeyi yapıyorlar istediklerini yapıyorlar. Parlamento çalışıyor ama göstermelik çalışıyor. Öyle bir yetkiye sahip oldu ki tek adam rejimi ben istediğim parayı istediğime veririm diyor. Sizene diyor” dedi.

“MECLİS’E GELİYOR HELİKOPTERLER HAVADA ACABA BİR ŞEY OLUR MU DİYE?”
Kılıçdaroğlu, “Tek adam rejimi olduğu zaman tek adamı kandırırsanız memleketi felakete götürürsünüz. Örnek mi? Obama, Trump PKK kandırdı. Bu kadar kandırılan adamın ülkeye faydası olur mu? Meclis’e geliyor helikopterler havada acaba bir şey olur mu diye? Niye korkuyorsun kardeşim neden korkuyorsun çık git bi kahvede otur çiftçisiyle taşeron işçisiyle sohbet et bakalım” dedi.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN BÜTÜN SIRLARINI ‘KOZMİK ODA’YI TERÖR ÖRGÜTÜNE TESLİM EDEN VATAN HAİNİDİR”
Kılıçdaroğlu, “Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün sırlarını ‘Kozmik Oda’yı terör örgütüne teslim eden vatan hainidir. Bunun hesabını verdin mi vermedin. Hesabını vereceksin. Her seferinde aldatıldık, kandırıldık diyor. Zeka yetersizliği vardır birisi gelir kandırır ben bunu anlarım ama ihanet farklı bir şeydir. İhanette aldatma ve kandırma yoktur. İhanette doğrudan siz tasarlıyorsunuz uygulamaya koyuyorsunuz” açıklamasında bulundu.

“HAİNLER DEVLET YÖNETEMEZ”
Kılıçdaroğlu, “Sayın Erdoğan bir açıklama yapıyor İstanbul ile ilgili ‘Biz bu şehre ihanet ettik. Ben de bundan sorumluyum’ diyor. Hainler devlet yönetemez. Bakın şu kuleler ihanet kuleleridir. Bu kuleleri yıkın dediler yıkmadılar mahkemeye gidildi Danıştay karar verdi yıkın dedi. Danıştay’ın kararını hiç kimse takmadı. İhanet ettik diyor şimdi hain kim? Sensin hain başka kim olabilir ki? Siluetleri yık diyoruz Kültür Bakanlığı, Danıştay ‘Yıkacaksın’ diyor yapan adam ‘Yıkmam’ diyor. Erdoğan ‘Yıkmıyorsan ben senle küstüm.’ Geçen gün yine oturdular yan yana beraber kurdele kestiler ne biçim küsmeymiş bu?” diye konuştu.

 

“KENDİNİ HAİN İLAN ETTİYSEN O KOLTUKTAN KALKACAKSIN”
Kılıçdaroğlu, “Kalkmışlar ‘İhanet ettik hala da devam ediyoruz’ diyor. Kendini hain ilan ettiysen o koltuktan kalkacaksın. Bu ülkeye ihanet eden o koltukta oturamaz. Erdoğan ihanetini itiraf ediyor itiraf ettiği için teşekkür ederiz. Bize bu fırsatı verdi kendisine yürekten teşekkür ediyorum. Benim haberim yoktu diyemez” dedi.

“16/9 İHANET KULELERİDİR”

Sayın Erdoğan açıklama yapıyor. ‘Biz bu şehre ihanet ettik ben de bundan sorumluyum’ diyor. Hainler devlet yönetemez. 16/9 kuleleri ihanet kuleleridir. Danıştay kararını hiç kimse takmadı. Hukuk yok ki. Ben bildiğimi okurum diyor. Şimdi ihanet ettik diyor. İhanet ettiysen hain kim? Sensin! ‘Silueti yık’ diyoruz yapan adam ‘ben yıkmam’ diyor. Erdoğan diyor ki ‘Yıkmıyorsan ben seninle küstüm.’ ‘Danıştay kararıyla yık’ demiyor. Geçen yine beraber kurdele kestiler. Hainliğe hala devam ediyoruz diyor. Kendini hain ilan ettiysen o koltuktan kalkacaksın. Nurettin Sözen’i hatırlayın. Otelin kaçak katlarını devletten destek almadan tıraşladı. Bunların yatacak yeri yok bunlar sadece doların yeşilini seviyorlar. İhanetini itiraf ediyor, teşekkür ederiz. Etmese böyle konuşamazdık. Kendisine yürekten teşekkür ediyorum. ‘Benim haberim yoktu’ diyemez. Bir bakanı vardı uzun yıllar TOKİ başkanlığı yaptı. Bir bakanı Çevre ve Şehircilik bakanlığı yaptı. Ne dedi? Ne yaptıysam Erdoğan’ın talimatıyla yaptım dedi. İstifa etti. O etmedi. İhanete devam edecek.

“BİZİM BELEDİYELER AĞACIN YEŞİLİNİ SEVİYORLAR DOLARIN YEŞİLİNİ DEĞİL”
Kılıçdaroğlu, “Demirden korkan trene binmez. Bizim korkumuz yok. Git bak bakalım bizim belediyelere. Doğal yaşam parkı nerede? En büyük kent ormanını git bak bakalım kim yapmış? Yolun düşer de Aydın’a, İzmir’e Tekirdağ’a, Beylikdüzü’ne, Bakırköy’e git. Bizim belediyeler yeşili seviyorlar ağacın yeşilini doların yeşilini değil. Bizim belediyelerimizin olduğu yerler suç oranı en düşük olan yerlerdir. Uyuşturucunun ne düşül olduğu yerlerdir. Bizi korkutmaya çalışıyorlar. Hiç endişemiz yok. Yolun düşerse Eskişehir’e git göreceksin Yılmaz hocayı. Eskiden Bursa’ya yeşil Bursa denirdi şimdi beton Bursa. Belediye başkanlarımıza söyledim ‘herkese eşit davranacaksınız. Her kuruşun hesabını vereceksiniz’ dedim” diye konuştu.

“MEYDAN OKUYORUM GEL KARDEŞİM 17 AY BEKLEMEYELİM YEREL SEÇİMLERİ YAPALIM”
Kılıçdaroğlu, “Şimdi teklif ediyorum demokrasiyi koruyalım 17 ay beklemeyelim yerel seçimler için buyurun gelin seçimleri erken yapalım. 17 ay beklemek anlamını kaybetmiştir. Şunu söyleyebilir; seçimleri erken yapacağız da anayasa hüküm var 367’yi bulamayız söz getir kardeşim anayasayı değiştirelim erkene alalım. El mi yaman bey mi yaman çıksın ortaya. Kim milletten kaçıyor kim kaçmıyor çıksın ortaya. Demokrasiyi artık daha fazla katletmeyelim. Seçime gidelim gerçekler çıksın ortaya. Açıkça sana meydan okuyorum gel kardeşim seçimi yapalım” diye konuştu.

cumhuriyet

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.