anadoluverumelimedya.com

Yaz saati uygulaması büyük israfa yol açıyor

MUSTAFA MERT BİLDİRCİN

Reklam alanı

Bakanlar Kurulu’nun geçen yıl aldığı kararla kalıcı hale gelen yaz saati uygulaması tartışılmaya devam ediyor. 1973’ten bu yana her yıl, gün ışığından daha fazla yararlanmak ve enerji tasarrufu elde etmek amacıyla Mart’ta saatlerin bir saat ileri alınması uygulamasını hükümetin kararıyla sonlandıran Türkiye’de, kışa girilirken karardan henüz dönülmüş değil. Uygulama değişmezse, Türkiye’nin Ortadoğu ve bazı Afrika ülkeleriyle saat farkı ortadan kalkarken, Avrupa ülkeleriyle saat farkı ikiye, İngiltere’yle üçe çıkacak.

Çocuklarını okula karanlıkta göndermek zorunda kalan velilerin yanı sıra, henüz hava aydınlanmadan işe gitmek zorunda kalan yurttaşlar karardan geri dönülmesini istiyor. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Önder de, “Uygulama elektrik tüketiminde artışa neden oluyor. Uygulamaya son verilmeli” diyor.

Enerji tüketiminde rekor artış yaşandı
Türkiye’nin pek çok ilinde eğitim öğretim açısından oldukça zor koşullar doğuran uygulamanın 2017-2018 eğitim ve öğretim döneminde de devam edip etmeyeceği merak konusu. AKP’nin “GMT +3” saat diliminin (yaz saati) kalıcı hale gelmesinin enerji tüketimini azaltacağı iddialarına karşın 2016 Kasım’da bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 6,5 düzeyinde rekor artış yaşandı. Uygulamanın kalıcı hale gelmesinin ardından girilen ilk kışta enerji tüketimi 22 milyar 700 milyon kilovat saat ile en yüksek düzeyde gerçekleşti.

Kesintilere rağmen yüzde 5’lik artış
Yaz saatinin kalıcı hale getirilmesiyle enerji tasarrufu sağlanamadığının ortaya çıktığını ve uygulamanın sürdürülmesi yönündeki ısrarı doğru bulmadığını belirten EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Önder, “Geçen yılın Kasım ayı verileri bu açıdan oldukça çarpıcıdır. 2013 yılında eksi yüzde 1.13, 2014’te yüzde 4.83, 2015’de yüzde 1.35 artan elektrik üretimi, yaz saatinin kış aylarında da devam ettirildiği 2016 yılında yüzde 6.53’e fırladı” ifadelerini kullandı.
2016’nın sonu ve 2017’nin başında ciddi anlamda doğalgaz ve elektrik sıkıntısı yaşandığını vurgulayan Önder, “Dolayısıyla gerçek tüketim artışları verilere yansıyamadı” diye konuştu. Buna rağmen 2016’nın sonunda yaşanan tüketim artışının da yüzde 5’e ulaştığını kaydeden Önder, “Bu tüketim artışlarını mevsimsel şartların ya da ekonomik büyümenin açıklaması da söz konusu değil” dedi.

‘Uygulamaya son verilmeli’
Önder, yaz saatinin sürdürülmesinin çocukların karanlıkta okula gitmek zorunda kalmaları başta olmak üzere trafikten insan sağlığına, ekonomiden dış ilişkilere kadar uzanan çeşitli olumsuz etkileri olduğuna dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Enerji tasarrufu yerine israfa yol açan, enerji tüketiminde manipülatif bir artışa neden olan bu uygulamaya son verilmelidir. EMO’nun yaptığı çalışmaya göre, enerjinin verimli kullanımı açısından en uygun nokta GMT + 2.30’dur ve yaz saati uygulamasında da GMT +3 yerine ileri bir nokta olarak GMT +3.30 diliminin seçilmesi tasarrufu artıracaktır.”

birgün

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.