anadoluverumelimedya.com

Antalya’daki alkol yasağında karşı adım: Baro harekete geçiyor

Önceki gün Antalya Emniyet Müdürlüğü’nün internet sitesinde yer alan açıklamada “Kamunun istifadesinde açık park, bahçe ve üzerinde tesis bulunmayan açık alanlarda, belediye sınırları içerisinde, meskun mahallerde, karayollarında, umuma mahsus yerlerde veya umumun istifadesinde sunulan piknik ve ören yeri gibi alanlarda, gar, otogar, meydan, cadde, sokak, tarihi ve kültürel mekânlarda, ibadethaneler ile terk edilen kullanılmayan yapılar, inşaatlar, banka ATM’leri, köprü altları, mezarlıklar, gezinti yerleri vb. ile nerede park halinde olduğuna bakılmaksızın her türlü aracın içerisinde çevreyi rahatsız edecek şekilde ve açıkta alkol alınması yasaklandı” denildi.

Reklam alanı

Bu açıklamanın ardında dün medya ve sosyal medyada Antalya Valiliği’nin bu kararıyla ilgili yoğun eleştiriler yer aldı.

Geri adım

Turizm sektörünü sıkıntıya sokacağı uyarılarından sonra kararla ilgili dün Antalya Valiliği, yeni bir yazılı açıklama yaparak karara açıklık getirdi. Söz konusu kararın şehirde alkol tüketilen otel, bar, restoran, pub, turizm belgeli tesisleri kapsamadığı savunuldu. Valilik açıklamasında, “Tamamen mevcut yasalardaki düzenlemeler ışığında alınan bahse konu kararın, bir yasaklama değil, aksine insanlarımızın rahatsız edilmeyecekleri bir ortamda ve özgürce yaşamalarını sağlamayı hedeflediğini tekraren vurgulamak isteriz” denildi.

Hayır’a ceza

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Antalya’da tüm açık alanlarda alkol tüketiminin yasaklanmasının, başka illerde başlatılan alkollü içecek yasağını Türkiye geneline yaygınlaştırma adımlarının bir parçası olduğunu iddia etti. Budak, “Alkolle suç kavramının birlikte değerlendirilmesi, ‘alkol içilen yerlerde suç işlenir’ gibi ön kabul kesinlikle yanlıştır. Turistler otellere mi kapatılacak? Otelden çıkmayın, yolda içmeyin, kumsalda içmeyin mi denecek? Turizm barış ve özgürlük sektörüdür. Özgürlük yoksa turizmde olmaz” dedi.

Budak, “Antalya, 10 milyona yakın turist ağırlıyor. Bu yasak kararı, dış dünyada Antalya’da alkol yasağı algısı oluşturacaktır. Büyük siyasi hatalar sonucu geçen yıl turizmdeki daralma nedeniyle Türkiye 10 milyar dolar kaybetti. Sadece Antalya’da

100 bine yakın kişi işini kaybetti. Binlerce esnaf kepenk kapattı. Tablo böyleyken şimdi yine siyasi bir sorumsuzluk örneği sergileniyor. Antalya Suudi Arabistan’ın değil Türkiye’nin kenti. Kenti yönetenlerin önce bunun farkına varması gerekir. Anlaşılan o ki, Vali ve Emniyet Müdürü iktidara şirin görünmek için, 16 Nisan’da güçlü bir ‘Hayır’ diyen Antalya’yı cezalandırmaya çalışıyor. Antalya’yı bitirmek istiyor. Bu sorumsuzluğa izin vermeyeceğiz” ifadesini kullandı.

Alkol yasağında yeni gelişme: Baro dava hazırlığında

Uygulama ile ilgili hukuki süreç başlatacaklarını bildiren Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, “Hazırlıklara başladık. Yönetim kurulumuz konuyu görüşüyor. Bu açıklamanın hemen referandum sonrasında yayımlanması da dikkat çekici. Bu duyuru açıkça topluma, özgürlüklere müdahaledir. Uygulama ile ilgili dava açacağız” dedi.

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜ-ROFED) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, yasakla
ilgili ifadelerin net olarak ortaya konulması gerektiğini söyledi.

Keyfi emir

CHP Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara da, “İlimizin en önemli turizm ve eğlence
merkezi olan Kaleiçi’ndeki işletmeler de bu yasak kararı ile tehdit altına alınmıştır. İlginç olan valiliğin Kabahatler Kanunu’nun sarhoşluğu düzenleyen 35. maddesinden değil, emre aykırı davranışı düzenleyen 32. maddeden cezalandırma isteğidir. Bu da göstermektedir ki bu içki yasağı keyfi bir emirdir” dedi.

cumhuriyet

About armadmin 9321 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.