anadoluverumelimedya.com

MHP’deki İhraç İstemleriyle İlgili Sinan Oğan’dan Önemli Açıklamalar

MHP Genel Başkan Adayı Sinan Oğan partideki ihraç istemleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
İşte MHP Genel Başkan Adayı Sinan Oğan’ın açıklaması:

Reklam alanı

Aziz Milletimizin malumu olduğu üzere Türkiye Cumhuriyeti Devleti 15 Temmuz gecesi tarihinin en kanlı silahlı kalkışmasına muhatap kalmıştır. Siyasi iktidarların, bütün uyarılarımıza rağmen görmezden ve duymazdan gelip, hatta sivilleşme söylemleriyle cesaretlendirdikleri FETÖ/PDY yapılanmasının adeta habis hücreler gibi Türk devletinin sinir uçlarına kadar yerleştiği kanlı bir tecrübeyle görülmüştür.

Devlet yönetimi ve askeri-sivil bürokratik kadrolara yapılacak atamalarda liyakat ve Türk vatanına, Türk milletine ve onun yüce devletine derin sadakat duygusu yerine, ideolojik, efendi ve şeyhlere müritlik ve biat ilişkilerinin ölçü alınmasının getirdiği acı sonuçlarla yüzleşmekteyiz. Siyasal iktidarın sözde darbelerden korunmak için cemaat ve tarikat laboratuvarlarında üretip çoğalttığı, ancak 17-25 Aralık’ta boşa çıkarmaya çalıştığı çetenin bir darbe teşebbüsüyle irkildik.

Ancak bu menfur girişim demokrasiye ve milli iradeye iman derecesinde bağlı olan, başta Türk milliyetçileri olmak üzere aziz milletimiz tarafından püskürtülmüştür. Bütün siyasal, ideolojik, dini ve mezhepsel farklılıklarımızı bir yana bırakarak, tüm Türk milleti, vatan ve milli devlet düşmanları karşısında tek vücut olmuş, ortak geleceğimizi ve bir millet olarak varlığımızı muhafaza etme ortak ülküsü etrafında birleşmiştir. Belirtmek gerekmektedir ki, FETÖ/PDY, PKK, IŞİD, DHKP-C ya da ismi ne olursa olsun bütün terör örgütlerine Türk milletinin hakkını yedirmeyecek, bu hain örgütlerle mücadelemize önce olduğu gibi bundan sonra da ne pahasına olursa olsun devam edeceğiz.

Bir musibetin bin nasihatten hayırlı olabileceği, ya da bizim şer olarak bildiklerimizin bazen hayra vesile olabileceğine dair kadim inancımız bizleri karamsarlıktan uzaklaştırmaktadır. Bu çerçevede siyasal iktidarın muhalefetle ilişkilerinin yeni ve müspet bir boyuta taşımış olması, muhalefetin de bu tavra olumlu yaklaşması bizleri geleceğe dair umutlandırmaktadır. Türk siyasetinde oluşan bu müspet havanın, Türk halkında yeniden coşan demokrasi tutkusunun partilerin içine de sirayet etmesi ve parti içi demokrasi arayışlarına da yansımasını beklemekteyiz. Zira, aynı hoş görü, tahammül ve uzlaşma anlayışını muhalefet partilerinin kendi içerisinde görememekteyiz.

15 yıldır bizzat MHP Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ tarafından “PKK taşeronu, yıkım projesi mimarı, teslimiyetçi, BOP eş başkanı, milliyetçi düşmanı” vb. olarak vasıflandırdığı AKP’ye dahi tahammül gösterip onlarla uzlaşı ve mutabakat fotoğrafı verebilen MHP yönetimi hayatını Türk milliyetçiliği davasına adamış, yıllarca Milliyetçi Hareket Partisi’nde çeşitli kademelerde ve teşkilatlarında görev icra etmiş, hatta cennet mekân Başbuğumuz Alparslan TÜRKEŞ ile yol arkadaşlığı yapmış ülküdaşlarımıza politik tahammül ve hoşgörü esirgenebilmektedir. Türk milliyetçiliğinin temel değerleri olan demokrasi, düşünceyi ifade hürriyeti, hukuka bağlılık gibi ilkelere bağlı kalarak hareketimizin başarısı için kişisel düşüncelerini ülkücü terbiye ve saygı içerisinde dile getiren, parti politikaları ve liderlik tutumu hakkında yapıcı eleştiriler getiren, bu yolda hukuki haklarını ve tüzüğün verdiği yetkileri kullanan ülküdaşlarımızın katı ve tek taraflı disiplin yöntemleri kullanılarak partimizden tasfiye edilmeye çalışılması çelişkili ve üzücü bir tutumdur. Her bir ülkücü ve MHP üyesi de en az AKP’ye gösterildiği kadar hoşgörüyü, tahammülü ve uzlaşmayı hak etmektedir.

Türk adaletinin kendilerine verdiği görevi yerine getirerek ülkücü iradenin tecellisi için çalışmış olan Çağrı Heyeti üyelerimize ve MHP’de liderlik iddiasında olan Genel Başkan Adaylarına karşı işletilen ihraç mekanizması kabul edilir bir durum değildir.  Belirtmek isteriz ki, ihraç süreci işletileceğine, ülkücü iradeye başvurulsaydı en doğru kararı talimatlandırılmış kurullar değil, bizatihi ülkücü iradenin kendisi vermiş olacaktı. Bunun için Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli tarafından 10 Temmuz’da kurultay yapılacağı sözü verilmiş ancak YSK’nın bu yönde bir karar alacağı duyumu üzerine toplantıya dakikalar kala MHP Genel Merkezi tarafından kurultay talebi geri çekilmiştir.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin süregelen kongre süreci, en basit anlatımla, parti tüzüğünün emrettiği yeter sayıda delegenin, 1 Kasım ve öncesinde yaşanan seçim başarısızlıkları, ülkenin ve partinin geleceğinin inşası maksadıyla olağanüstü kongre talep etmesi ve en temel demokratik hakkını kullanmasıdır. Bu talebe genel merkezimiz kayıtsız kalmış ve ülküdaşlarına mahkeme kapısını göstermiştir. Ayrıca yine Yargıtay’ca onanan mahkeme kararına uymayıp, yetkisiz ve görevsiz mahkemeden tedbir kararı aldırarak süreci akamete uğratmaya çalışan da genel merkezimiz olmuştur.

Yaşanan sürece bakıldığında kongre meselesinin kamuoyu önünde tartışılmasında ve partinin mahkeme kapılarına düşürülmesinde sorumluluğun genel merkeze ait olduğu tartışmasızdır. Partinin getirildiği noktada genel başkanın ve genel merkez yöneticilerinin eleştirilmesi tabiidir. Nihayetinde bu süreç ile iddia edilenin aksine partinin gelişmesi ve iktidar olma yolunun açılmasını hedeflemektedir. Türk milletini bu darboğazdan çıkaracak yegane güç ülkücü harekettir, hareketimizin başarısı içinse ülkücülerin birliği olmazsa olmazdır.

Parti içi demokrasiye aykırı uygulamalardan dolayı içerisinde yetiştiğim partimden koparılmaya çalışılan, Türk adaletinin tecellisiyle Milliyetçi Hareket Partimize üyeliğini tekrar kazanan ve bu süreçte yalnız bırakılıp bütün zorlukları bir avuç ülküdaşıyla aşmak zorunda kalan bir Türk milliyetçisi olarak; haksızlığa ve hukuksuzluğu uğramış tüm ülküdaşlarımızın, teşkilat mensuplarımızın ve delegelerimizin haklı davalarında sonuna kadar yanlarında olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururum.

Sinan OĞAN

MHP Genel Başkan Adayı

haber3hilal

About armadmin 9321 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.