anadoluverumelimedya.com

Sap ile Saman

Yazı : 28.6.2016  , 00.05

Reklam alanı

Almanya konusu..

Türkler soykırım yapmıştır dediler. Diyememeleri ve dememeleri gerekiyordu. Zaten de diyecek olsalardı bunu 100 yıl önce söylerlerdi. Hadi bilemediniz 90 yıl, ya da 50 yıl, ya da 20 yıl önce söylerlerdi. Ama söylemediler.

Osmanlı’da ordu komutası Almanlardaydı. Ne olduğunu onlardan iyi bilen başka ülke yoktur bile diyebiliriz. Bu göç fikrinin Almanlardan çıktığı konusunda iddialar da var. Ama soykırım olmadığını adlarından bile daha iyi biliyorlar.

Peki, olmuş olsaydı bile, bu meclislerinde aldıkları karar kimin ne işine yarayacaktı? Daha net sorarsak, Almanların ne işine yarayacaktı?

Alman heyetini bu karardan sonra İncirlik’e sokmadık. Şimdi savunma bakanı geliyormuş, ona izin verecekmişiz, karar çıkmışmış…

Bugün haberlerde Almanların Erdoğan ve Davutoğlu hakkında suç duyurusu yaptıklarını okuduk. Savaş suçu işlemişlermiş. Buraya kadar tamam denebilir, çünkü bu haber aylardır Mit Tırları, Işid, petrol kaçakçılığı ve Suriye’deki savaşa doğrudan müdahale gibi başlıklar altında basında yer alıyordu. Ama haberi dikkatli okuduğunuz zaman konunun sadece ve sadece güneydoğu olduğunu, Cizre’de ölenlerden dolayı devletin suçlandığını, buna ordunun faal olmuş bütün birimlerinin de eklenmiş olduğunu görürüz.

Bu olay Erdoğan olayı değildir. Ön planda Erdoğan ismi geçince, sanki Almanya Erdoğan ile yaşadığı problemlerden dolayı reaksiyon gösteriyormuş gibi algılanıyor, ama alakası yok. Bu doğrudan doğruya Türkiye Cumhuriyetine bir saldırıdır. Kısa süre içinde ikinci saldırıdır.

Düşünelim.. Almanya kimin sesidir, Almanya’ya ne oluyor? Sanki Amerika bizi ne ile tehdit ediyorsa, Almanya onları hayata geçirmeye başladı gibi duruyor. İki Amerikalı eski büyükelçinin bizi tehdit etmelerinden itibaren çok zaman da geçmedi aradan hatta.

İngiltere Avrupa Birliği’nden ayrılmak üzere bir adım attı. Avrupa Birliği’nin yönetici gücü Almanya.

Orada taşlar yerinden oynuyorken, bize yapılan bu saldırılara stratejik bir karşılık vermenin zamanı acaba gelmiş midir diye sorsak?

Şimdiye kadar hangi stratejiyi uyguladıysak, acaba bunu değiştirmenin zamanı geldi mi diye sorsak bir kere daha.

Statik düşünceden dinamik düşünceye geçiş sıçraması yapabilir miyiz? Ve de bu hızlı, beklenmedik ve diplomasi dehası uzmanlarımızın devreye tekrar girmesi ile olabilir mi?

Bu madem modern bir savaş, bunu kazanmayı denesek? Herkesin herşeyi yapamadığını artık herkes gördüğüne göre, uzmanları hızla devreye alsak? Bir hamle yapsak? Kendimiz olsak yeniden?

Hep aynı şeyleri yaparak farklı bir sonuç elde edilemeyeceğine göre, farklı şeyler yapsak?

Konu biraz uzadı ama, onların dilinden konuşanlar (düşünce tarzını bilenler) acil devreye girse?

Adamların bu yaptığı ülkemize savaş ilan etmek, ama gündelik olayların arasında duyulmadılar bile. Avrupa Komisyonu’nun 2 gün önce Türkiye’yi siyasi vesayet altına almak istemesi ve bu konudaki teklifi oyladığını unutmayalım. (Osmanlı’ya önce vali tayin edip, sonra elindeki toprakları almak metodu alışkanlığı olanlar için “huylu huyundan vazgeçmez” düşüncesinde olduğumuza geçen yazımızda değinmiştik)

Ellerinde kılıç, at üstünde buraya gelmiyor olmaları, modern zamanın metodları ile bize savaş ilan etmediler anlamına gelmiyor. Gerçi güneydoğudaki Pkk’ya verdikleri silah ve savaş eğitim desteği bu görüntüden çok da uzak değil.

Tekrar söylüyoruz, burada konu Erdoğan düşmanlığı değil, bu görüntüyü kullanarak ülkemize bir saldırı. Karşımızda espri anlayışı bizimkine uymayan kızgın bir Almanya var. Ve artık bu durumda anladıkları dilden cevap verilmesi şart olmuştur diyoruz.

Anadolu ve Rumeli Medya

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.