Tuncay Mollaveisoğlu / Yeniçağ
Üç yıl arka arkaya Yılın Hariciyecisi ödülünü aldı… Yılın bürokratı, yılın politikacısı… Abdi İpekçi Barış Ödülü…
İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca dillerini biliyor… NATO Daimi Temsilciliği görevini yaptı, Lefkoşe, Prag ve Madrid’de müsteşarlık, Kopenhag ve Bonn’da Büyükelçilik…
1964 yılında girdiği Dışişleri Bakanlığı’nda 30 yıl sonra müsteşardı…
Dış politika ve siyasette 50 yılı aşkın bir tecrübe ile konuşuyorum…
CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ile birlikteyiz…
***
Öymen, Muğla Barosu’nun düzenlediği “Türkiye Nereye?” panellerinin ilkinde sorularımı yanıtlıyor…
Türkiye’nin en güçlü barolarından biri Muğla Barosu… Adına yakışır bir hizmet binaları var.
Konferans salonunda, devasa boyuttaki muhteşem bir Atatürk fotoğrafının önünde sıcak gündemi tartışıyoruz…
“Zeytin Dalı Operasyonu” diyorum…
“Zorunlu ve gerekliydi” diye yanıt veriyor Onur Öymen…
Ancak diye ekliyor… Ciddi boyutlarda diplomasi eksikliği var… Keşke kurşun atmadan bu oluşuma engel olunabilseydi…
***
“PYD savaş suçlusudur”
Duayen Diplomat Onur Öymen, Uluslararası Af Örgütü’nün bir raporunu hatırlatıyor:
“PYD’nin ele geçirdiği Suriye’nin kuzeyindeki topraklarda savaş suçu işlediği Uluslararası Af Örgütü raporlarında var. İşgal edilen köylerde yüzlerce ev yakıldı, yıkıldı. Kürt kökenli olmayanların evleri bir daha kullanılamayacak şekilde tahrip edildi. İsim isim kayıtları var. Rapor diyor ki; işgalin ardından bölgede yaşayanların geri dönmelerini ortadan kaldırmayı amaçlayan bu tahribat bir savaş suçudur, PYD savaş suçu işlemiştir.”
Onur Öymen AKP’nin, ABD başta olmak üzere müttefik ülkelere PYD’nin bir terör örgütü olduğunu anlatamadığını söylüyor. Türkiye ile ilgili her eleştiride Uluslararası Af Örgütü’nün raporlarını gündeme getiren ABD’nin; PYD’nin savaş suçlusu olduğunu belgeleyen raporu bilmemesinin mümkün olmadığını ifade ediyor…
Türkiye bu raporu geç de olsa dünyanın gündemine getirmeli…
ABD’nin PYD konusunda samimi olmadığını belirten Öymen çarpıcı bir örnek veriyor;
“ABD eski Şam Büyükelçisi Robert Ford, PYD’nin PKK tarafından kurulduğunu ayrıntıları ile yazdı. Moskova’daki ofislerinin duvarında Öcalan’ın posterleri var. Ford, PKK’lıların PYD ile Suriye’de, PYD’lilerin de PKK ile Türkiye’de saldırılar yaptığını söylüyor.”
ABD Türkiye’nin baskılarına karşılık dünya kamuoyu önünde; “PYD ile PKK farklıdır” tezini ileri sürdü… Oysa kendi büyükelçileri iki örgütün de Kandil dağındaki protokolle kurulduğunu açıkladı.
İşte, Türkiye bunları dünyaya iyi anlatamadı. ABD ise süreci planladığı için “anlamak istemedi”!
***
Kardak, Yunanistan ve çarpıcı bir anı…
Ege’deki işgal edilen Türk adaları ile ilgili “Türkiye caydırıcı gücünü kullanmalıdır” diyen Öymen, Kardak krizi sırasında Türkiye’nin başarısını anlattı.
Yunanistan’ın kurulduğu günden bu yana asli amacının Türkiye aleyhine topraklarını karada ve denizde genişletmek olduğunu ve bunun unutulmaması gerektiğini belirten Öymen, “Türkiye emrivakilerle Ege’deki işgali sineye çekmiş gibi görüntü veriyor, bu kabul edilemez” dedi.
Yunanistan kara sularını 6 mil, hava sahasını ise 10 mil olarak değerlendiriyor… Öymen bu çarpık durumun dünyada örneği olmadığını, Erdoğan’ın Yunanistan ziyaretinde bu konuyu gündeme taşımasını beklediklerini ancak hiç söz edilmediğini söylüyor…
Öymen, Yunanistan’ın geçmişte Türkiye’yi işgal ettiğini, bunun unutulmaması gerektiğini, Kıbrıs’ta yıllardır uygulanan Enosis politikasının da aynı yayılmacı amaca hizmet ettiğinin altını çiziyor.
***
Kardak Krizi’nin üzerinden 20 yıl geçtikten sonra BBC’nin kendisi ve Yunanlı meslektaşı Pangalos ile görüşme yaptığını bakın nasıl anlatıyor duayen diplomat;
“Pangalos Kardak krizinden 6 yıl sonra ABD eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Holbrooke ile yemeğe çıkmış. O görüşmede Pangalos; ‘Holbrooke beni yemeğe çağırdı, ben de Kardak’ta iki tarafın savaşın eşiğine geldiğini, can kaybı yaşanmadan olayın atlatılmasından memnun olduğumu söyledim.
Holbrooke ise bana; ‘Boşuna endişelenmişsiniz, isteseydiniz de savaşamazdınız. Çünkü biz Ege’ye iki adet elektronik harp gemisi yolladık. Birbirinize ateş açsaydınız Türk ve Yunan gemilerinin sistemlerine müdahale edecektik. Siz olsa olsa balıkları öldürürdünüz’ dedi…”
Bu anıyı paylaşan Öymen, bugün ABD’den aldığımız silahların, uçakların, gemilerin bu gerçek doğrultusunda yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor…
Duayen Diplomat Onur Öymen’e kulak vermeli… 50 yılı aşkın büyük bir birikim orada duruyor… TV ekranlarının “uzmanlardan” geçilmediği şu günlerde insan mesleğinden de utanıyor….