İYİ Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Aytunç Çıray, Meclis’te gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
ABD’deki Hakan Atilla davasıyla ilgili konuşan Çıray, “Zarrab’dan rüşvet aldığı iddia edilen bakanlar, bürokratlar ortalıkta gezerken fakir fukaranın, yetimin parasını Amerika’ya veremezsiniz. Verirseniz iki elimiz yakanızda olur. Hamasi konuşmalar Reza Zarrab’la dönemin belli AK Parti bakanlarının ve Halk Bankası Genel Müdürü’nün işbirliklerini saklayamaz. Adı geçenler Türkiye’de yargılanmış olsalar başımıza bunlar gelmezdi” ifadelerini kullandı.
Çıray’ın basın toplantısından öne çıkan başlıklar:
GEÇEN YIL ALTIN DIŞ TİCARETİNDE NEDEN REKOR KIRILDI?
Şimdi Türkiye’nin önünde çok daha önemli bir konu daha var: Rıza Zarrab davası diye bilinen davanın ülkemize ve milletimize maliyeti ne olacaktır? Türkiye finansıyla ilgili uzmanlaşan -uluslarası bir bankada çalışan ve ismini vermek istemeyen- bir ekonomist basına, “savcıların ortaya çıkardığı ihlalin boyutlarına bakılırsa Halkbank’ın 40 milyar doları bulan bir cezaya çarptırılabileceğini,” söylüyor.
Şimdi hepinizin dikkatini önemli bir bulguya çekmek istiyorum: 2017 yılı Türkiye’nin Altın Ticaretindeki Altın Yılı olmuştur. 2017 yılı Ocak-Kasım döneminde (11 aylık) Türkiye 6,5 milyar $ altın ihracatı gerçekleştirirken, 14,7 milyar $ altın ithalatı gerçekleştirmiştir. Yani 11 aylık dönemde Türkiye toplam 21,2 milyar $ altın dış ticareti gerçekleştirmiştir. Yıl sonu itibarıyla 23 milyar $ düzeyinde olacağı tahmin edilmektedir. Halbuki Türkiye 2002-Kasım 2017 döneminde ortalam yılda 9,76 milyar dolarlık altın dış ticareti gerçekleştirmiştir.
BAE ile yapılan altın ticareti sayesinde Türkiye’nin toplam ihracatı 157,1 milyar $’ı bulmuştur. Hükümet altın ticareti ile şişirilmiş ihracatı “ihracatta katma değer yükseliyor” diyerek PR malzemesi yapmıştır.
HALKBANK’A GELECEK CEZAYI ÖNLEMEK İÇİN Mİ ALTIN TOPLUYORSUNUZ?
Ancak altın dış ticaretinde ortaya çıkan bu patlama, Sayın Bakan Mehmet Şimşek’in “Bankacılık sektörümüzün arkasındayız, ne gerekiyorsa her türlü desteği vereceğiz” demesi ve Hükümet sözcülüğüne soyunmuş bir köşe yazarının “bankacılık sistemine zarar gelmemesi için Ankara’da hazırlıkların mevcut olduğunu” söylemiş olması dikkat çekicidir.
Şimdi AK Parti iktidarına soruyoruz; Halkbank’a gelecek cezayı ödemek için mi altın topluyorsunuz? Altın ithalatını %176 arttırarak neden 375 tona ulaştırdınız?
YETiMiN PARASINI AMERiKA’YA VEREMEZSİNİZ
“ABD’deki davanın amacı Türkiye’nin dış ilişkilerine müdahale etmek. Bu dava uluslarası hukuk ihlalidir ve bir hukuk garabetidir. Bu hükmün bizim için bir geçerliliği yoktur,” diyorsak bu cezanın bir kuruşunu bile ödeyemezsiniz. Zarrab’dan rüşvet aldığı iddia edilen bakanlar, bürokratlar ortalıkta gezerken fakir fukaranın, yetimin parasını Amerika’ya veremezsiniz. Verirseniz iki elimiz yakanızda olur. Hamasi konuşmalar Reza Zarrab’la dönemin belli AK Parti bakanlarının ve Halk Bankası Genel Müdürü’nün işbirliklerini saklayamaz. Adı geçenler Türkiye’de yargılanmış olsalar başımıza bunlar gelmezdi.
KUDÜS’TE BÜYÜKELÇİLİK AÇMA İŞİ NE OLDU?
Millet merak ediyor; Kudüs’e büyükelçilik açma işi ne oldu? İKÖ kararı uygulanıyor mu? Hangi İKÖ üyesi ülke büyükelçiliğini açtı Kudüs’te? Sayın Erdoğan, kırmızı çizgilerimizi aştıklarında haddini bildireceğinizi söylediğiniz İsrail ve Washington’dan Büyükelçilerimizi ne zaman tepki olarak çekeceksiniz Ankaraya?
Kudüs’ü hatırlayanınız kalmadı. Bir talimatla tüm TV’lerdeki sözcüleriniz Kudüs güzellemelerini kestiler. AK Parti için yerlilik ve milliliğin bir uçak komisyonu kadar değeri yok. Adeta şantaj altında bir Devlet ve bir Ülke gidiyor.
Çipras Keçi Adasında ayine katılıyor, Türk hava sahasını 3 defa ihlal ediyor. Peki siz daha geçen ay Çipras’la başbaşa ne konuştunuz? Hangi mutabakatları sağladınız? Yoksa Çipras’da mı sizi kandırdı?
Tunus ziyareti ile ilgili olarak Tunus ve mağrip basınına yansıyan haberler de fevkalade üzücü olmuştur. İki gün sürmesi gereken gezi yarım gün sürerken, Erdoğan’ın Rabia işareti karşılığında Beji Caled Essebsi’nin uyarısı dikkat çekiciydi: “Tunus’un bir bayrağı vardır ve başka bir işareti, radikal İhvan örgütü benzeri sembolü yoktur,” demiştir.
İYİ PARTİ TÜRKİYE’Yİ HAK ETTİĞİ GİBİ AB TAM ÜYESİ YAPACAKTIR
Üzülerek ifade ediyorum ki, Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı Macron karşısında eşit bir pozisyon sergileyememesi milletimiz için onur kırıcı oldu. Ne Ecevit ne Demirel ne de Erbakan ve diğerleri böyle hakaretamiz ifadelere izin vermediler. Bu nasıl bir Dışişleri yönetimi ki Cumhurbaşkanı’nı istiskal edeceği bir yere götürüyorlar?
Ancak dün tekrar uzatılmasına karar verilen OHAL yönetimi, ne idüğü belirsiz paramiliter güçlerle ilgili dehşet verici iddialar, seçimlerin güvenliği sorunu ne yazık ki bizi dünyanın gözünde Sayın Erdoğan’ın dostu El Beşir seviyesine indiriyor.
Trump, Suriye’deki PKK/PYD unsurlarına binlerce tır silâh gönderme kararnamesini imzalıyor, siz yine de Amerika gezisini ertelemiyorsunuz. Aksine gidip 11,5 milyar dolarlık uçak alımı yapıyorsunuz, sonra da dönüp Fransız gazeteciye, “Amerika Suriye’ye silâh gönderirken aklınız neredeydi?” diye soruyorsunuz. Fransa’dan 5700 ton et ve Airbus’lar satın alma karşılığında Macron’dan demokrasi ve insan hakları dersi alıyorsunuz.
Sayın Erdoğan’ın Fransa gezisi bir kez daha göstermiştir randevu karşılığında uçak, et, zeytinyağı alarak; füze projelerini rüşvet gibi kullanarak dünya lideri olunamaz.
Macron Sayın Cumhurbaşkanı’nın yüzüne karşı bitmeyen OHAL sürecinden sonra AB’de artık yeni başlık açmanın söz konusu olmadığını söylerek istiskal etti. Ancak biz İYİ Parti olarak Türkiye’nin “imtiyazlı ortaklık” gibi görünüşte cakalı, gerçekte ikincil bir pozisyonu ifade eden ortaklık modellerine kabul etmiyoruz. İYİ Parti’nin hedefi yeniden Türkiye’yi demokrasi rayına oturtmak ve hak ettiği AB tam üyesi yapmaktır.
yeniçağ