anadoluverumelimedya.com

Askeri harekat başarıyla tamamlandı ancak…

Soner Polat / Aydınlık

Reklam alanı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bundan sonraki hedef Münbiç, Rakka açıklamasının üzerinden iki hafta geçmeden Fırat Kalkanı Harekatı’nın aniden sonlandırılması şaşkınlıkla karşılandı. Hükümetin çok tartışılacak bu kararını emekli amiral Soner Polat aydınlık.com.tr okurları için değerlendirdi.

Milli Güvenlik Kurulu’nun yaptığı açıklamaya da baktığımız zaman ‘yurt içinde ve yurt dışında terör örgütlerine karşı mücadele kararlılıkla devam edecek’ diyor.
Buradan çıkaracağımız sonuç da terör ve terör örgütlerine karşı mücadele yurt içinde ve yurt dışında kararlılıkla devam edileceği anlamına geliyor.

Fakat Fırat Kalkanı’nda kabul etmemiz gereken bir gerçek var. O da Türkiye’nin bu harekatın başlangıcında net bir politika saptayamadığı gerçeği. Bunun askeri harekata dünüşmesi sancılı bir mahiyet arz etti.

Bu harekat 24 Ağustos’ta başladı. Ben o tarihte şunu söyledim. Burada Türkiye’nin üç tane hareket tarzı vardır.
– Ya tek başına
– Ya Batı güçleriyle
– Ya da Avrasya güçleriyle bu harekatı devam ettirecektir. Dördüncü bir yol yoktur.

Bakın Türkiye bu üç yoldan birini seçmedi.
Zaman zaman ABD ile zaman zaman Rusya ile günü kurtarmaya çalıştı.
Harekata başladıktan sonra bir süre uçaklarını uçuramadı. Askeri birlikleri dost ateşine maruz kaldı. Bir de yaşanan kazalara işaret edelim. Bunlar da artçı şoklardı.
Ancak esas şok Münbiç’te ortaya çıktı
ABD, Rusya, İran, Suriye, Hizbullah, IŞİD, SDG hepsi Türkiyenin karşısına çıktı. Türkiye buna hazırlıklı değildi. Dolayısıyla baştan bir politika belirlemezseniz sonuçta böyle bir durumla karşı karşıya kalırsınız.
El Bab alındıktan sonra hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş ‘hakerat tamamlanmıştır.’ dedi.
Hulusi Akar ‘El Bab’ın alınmasıyla harekat tamamlanmıştır.’ dedi.

Cmuhurbaşkanı ise tam tersi bir açıklama yaparak Münbiç’i hedef gösterdi. Rakka’yı hedef gösterdi. TSK’nın kontrol edeceği 5 bin km karelik bir alanı hedef gösterdi.

Bu açıklamalara baktığımız zaman harekatın hedefleri konusunda bir boşluk oluşuyor.
Bu tür harekatlarda devletler niyet ve maksatlarını hiç bir zaman açık olarak ortaya koymaz.
Biz El Bab’ı aldıktan sonra Münbiç’e yürürken Rusya karşımıza çıktı. Sürprizdi çünkü o zamanki açıklamalarda bu görülüyor. Belli ki bu beklenmeyen bir gelişmeydi.

Daha sonra ABD Bab barajı için indirme harekatı yaptı. YPG güçleri de Fırat nehrini techizatları ile geçerek havaalanı hedefini ele geçirdiler.

Bundan çok daha önemlisi Fırat kıyılarına kadar dayanan hükümet güçlerinin önünü kestiler.

Her ülke askeri harekatı sürpriz bir baskınla gerçekleştirip hedefi ele geçirip inisiyatifi alır. Bizde ise açıklamalara baktığımız zaman şuraya gireceğim, buraya gideceğim şeklinde açıklamalar var.

Bu açıklamanın yapılması ne getirir ne götürür iyi düşünmek gerekir.

Gerçek anlamda Münbiç için harekat durmuştu. Dünya karşımızda durdu. Hükümet ben bu bölgeyi terör örgütlerine terk ediyorum demiyor. Hiç bir hükümet bunu yapamaz. O bölgeyi terör örgütlerine terk etmek demek Türkiye’nin bölünmesini tetikleyecek olaylara göz yummak demektir.

Ancak bu bunların ince ince planlanarak yapılması gerekir. Geçmişten ders alarak planlamak gerekir.
Dikkat ederseniz rakiplerimiz bunu yapıyor.

Fırat Kalkanı’nda Cumhurbaşkanı 5 bin km kontrol altına alınacak diyordu. TSK ise 2 bin km alanı kontrol altına aldı. Yani kısmen başarıya ulaştı. Sınır illerimize füze ve top saldırılarının önüne geçildi. Terör kantonlarının ele geçirilmesi yarım kaldı. Ama önemli yerler ele geçirildi. Eğer girişim olursa Türkiye 2. harekat yapabilir.

Halbuki Türkiye hedeflerini net şekilde ortaya koyup o şekilde plan yapmalıydı. TSK’ne net bir hedef belirtmeliydi. TSK da hedefler doğrultusunda daha büyük harekat ve daha büyük güçle bu işe girerdi. Politika, strateji ve askeri harekat üçgeni iyi kurulamadı.

Türkiye politika belirlemeden bu harekata başladı. Çok riskli bir şekilde bu işe girdi. Sonuçla politik olarak sıkıştı kaldı. Oysa politikasını baştan oluşturup kararlı bir şekilde üzerine gitseydi bütün hedeflerine ulaşabilirdi.

Yani asker yola çıktığı zaman bunu sorar bize kim düşman kim dost. Bu söylenmediği zaman harekat ortada kalır. Askeri harekat başarıyla tamamlandı. Ancak siyaseten tıkanıklık yaşandı. Kararlı bir hükümeti, politikayı bu millet sırtında taşır. Bu millet böyle fedakar bir millettir.

About armadmin 9321 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.