NURCAN GÖKDEMİR / Birgün
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı/Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Birimi (AGİT/DKİHB) tarafından oluşturulan Sınırlı Referandum Gözlem Heyeti (SSGH), OHAL’de referandum ve devlet olanaklarıyla yürütülen eşitsiz referandum kampanyasını mercek altına aldı.
AGİT, Ankara’da çalışan 11 uzmanın yanı sıra ülkenin değişik illerinde görevlendirilen 24 uzun dönemli gözlemciyle çalışmalarına başladı. Heyet, 16 Nisan’a giden süreçte yaşananları, AGİT taahhütleriyle uluslararası standartlar ve iç hukuk ölçütlerini dikkate alarak gözlemliyor. Bu çerçevede AGİT, devlet ve hükümet yetkilileri, siyasi parti, sivil toplum, medya ve uluslararası organizasyonların temsilcileriyle görüşmelerine başladı.
Baskı arttı
AGİT Baş Seçim Gözlemcisi Georg Link’in referandum öncesi siyasi partilerin ve sivil oluşumların adil kampanya olanaklarına sahip olmadığı, düşünce ve basın özgürlüğüne yönelik baskılar bulunduğu, muhaliflere yönelik baskıların arttığı tespiti görüşmelerde de ana gündemi oluşturuyor.
Türkiye’de bugüne kadar altı seçimde gözlemci olan ve 1 Kasım’dan sonra seçimlerin eşit, adil ve şeffaf yapılmadığı tespitlerinin yer aldığı bir rapor hazırlayan AGİT, 16 Nisan’a ilişkin izlenimlerini de raporlaştıracak.
Halk bilgilendirildi mi?
Edinilen bilgiye göre, AGİT uzmanları muhalefet temsilcilerine OHAL’de gidilecek bir referandumun seçmen iradesinin sandığa yansımasında engelleyici olup olmadığı, halkın yeterli bilgilendirilip bilgilendirilmediği sorularını yöneltiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da aktif bir şekilde katıldığı ve devlet olanaklarının kullanıldığı kampanyada ‘Hayır’ cephesi açısından eşitsiz bir durumun ortaya çıkıp çıkmadığını da sorgulayan temsilcilerin, düşünce ve basın özgürlüğüne yönelik baskıları da gündeme getirdiği öğrenildi. Görüşmelerin ağırlıklı bir diğer konusunu da muhaliflere yönelik baskılar oluşturuyor.
CHP: YSK yetkisiz, başvurmak anlamsız
AGİT temsilcileri ile yaklaşık 2.5 saat süren bir görüşme yapan CHP’nin YSK Temsilcisi Hadimi Yakupoğlu, SEÇSİS sistemi ile seçmen listeleri konusunda bir kaygılarının olmadığını ilettiklerini bildirdi.
Ancak Erdoğan ile hükümetin, devlet olanaklarını sonuna kadar kullanarak yürüttüğü ‘Evet’ kampanyasının ulusal ve uluslararası normlara aykırı olduğunu anlattığını bildiren Yakupoğlu, şu ifadeleri kullandı; “Bunlarla ilgili YSK nezdinde girişimlerde bulunmadığımızı söyledim. YSK’nin yetkilerinin KHK ile elinden alındığını, yetkisiz kalan kurulun sürece müdahale edemediğini, hükümetin kurulun kararlarını dinlemediğini, bu nedenle de anlamsızlaşan itiraz başvurularında bulunmadığımızı ilettim.”
