anadoluverumelimedya.com

MHP’li Ersoy Hükümeti Uyardı: Suriyeli Mülteciler Yeni Bir Etnik Soruna Dönüşmesin!

MHP MYK Üyesi ve Osmaniye Milletvekili Doç. Dr. Ruhi Ersoy, TBMM Genel Kurulunda parti grubu adına yaptığı konuşmada bireysel hak ve hürriyetler ile Suriyeli mülteciler konusuna değindi.

Reklam alanı

“Suriye’nin geleceği bir şekle bağlandığında yeniden ülkelerine dönmeleri üzerine bir program mı geliştiriliyor, yoksa bu insanlara vatandaşlık hakları konusunda Türkiye’nin nüfusunu artıracak yeni bir insan kaynağı potansiyeli olarak mı bakılıyor? Bunun bir netleşmesi gerekiyor, bu net değil. (…) Bu durum bir adım sonra, etnik kimlikler ve grup hakları konusunda Hatay sorununu da kaşıyarak Suriyeliler de olası bir Anadolu federe cumhuriyetlerinde hak sahibi mi olacaklar?”

MHP Osmaniye Milletvekili Doç.Dr.Ruhi Ersoy, konuşmasının başında, kişisel hak ve özgürlükler ile etnik ve grup hakları konusundaki ilişkiye değinerek, etnik ve grup hakları konularının bireysel hak ve özgürlükler açısından engel teşkil ettiğini dile getirdi.

Çeşitli yasalar, düzenlemeler ile kişisel hak ve hürriyetlerin önünün açılmasının gerekli olduğunu fakat etnik kimlik ve grup hakları üzerinde ısrarla durularak Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve milletinin birliği tehlikeye atıldığını belirten Ersoy, “Türkiye’de hep üzerinde durduğumuz ve Milliyetçi Hareket Partisi olarak da Hükûmeti eleştirdiğimiz konu, bireysel hak ve hürriyetlerin önünün açılmasından ziyade, etnik kimliklerin ve grup haklarının üzerinde durarak Türkiye’de üniter yapıyı, millî devleti tasfiye edici süreçlere siyasi irade olarak alet olmaları” diyerek hükümeti eleştirdi.

ERSOY, kişisel hak ve özgürlükler bağlamında Türk kültürünün olumlu örneklerle dolu olduğunu şu sözlerle açıkladı: “Büyük Türk milletinin müktesebatında var olan sevgi, hoşgörü, anlayış ve hiçbir zaman öteki üzerine kurulmayan medeniyetini referans alan söylemler geliştiriyor. Doğrudur ve bu, hepimizin bu topraklardaki övüncü, kıvancı, kaynağıdır. Türk kültürü müktesebatına baktığımızda tarihin derinliklerinden bugüne gelen anlayışlarda büyük Selçuklu kurulduğunda Bizans zulmünden kaçan Yahudiler Selçuklu’ya sığınmışlardı. 1415’te yine aynı krizi yaşayan İspanyol Yahudilerine kucak açan Osmanlı’ydı. Venedik zulmünden kaçan pek çok Rum, Osmanlı ülkesine göç etti. Yıldırım Beyazıt’ı özellikle Mora ve Atika adalarına yerli halk davet etti “Adalet getirin.” diye. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiğinde inançların, hürriyetlerin tamamen önünü açtığı evrensel bir gururumuz ve savaşarak topraklarımızdan defettiğimiz düşmanlarımıza karşı Çanakkale’den sonra aziz Atatürk’ün “Bu topraklarda canlarını verdikten sonra onlar artık bizim evlatlarımız olmuştur.”

Suriyeli mülteciler konusunda uyarılarda bulunan Ersoy, Suriye’de düzen yeniden tesis edildiği takdirde geri mi döneceklerini, yoksa vatandaşlık mı verileceğini sordu.

Ersoy, bugün yaşanan mülteciler/sığınmacılar konusunda da Türk kültürünün ve medeniyetinin gereği olarak misafirperverlikte Türkiye’nin üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını söyleyen Ersoy, MHP olarak bazı eleştiri ve endişeleri olduğunu söyledi. Ersoy, Avrupa’nın sığınmacı taşeronu durumuna geldiğimizi belirterek, Suriye’de düzen sağlandığında mültecilerin geri dönüp dönmeyeceğini, dönmezlerse ne olacağını şu sözlerle dile getirdi: “Suriye’nin geleceği bir şekle bağlandığında yeniden ülkelerine dönmeleri üzerine bir program mı geliştiriliyor, yoksa, bu insanlara vatandaşlık hakları konusunda Türkiye’nin nüfusunu artıracak yeni bir insan kaynağı potansiyeli olarak mı bakılıyor? Bunun bir netleşmesi gerekiyor, bu net değil. (…) Bu durum bir adım sonra, etnik kimlikler ve grup hakları konusunda Hatay sorununu da kaşıyarak Suriyeliler de olası bir Anadolu federe cumhuriyetlerinde hak sahibi mi olacaklar? Bugünden bunu uyarıp dillendirmek de bu Meclisin görevidir diye düşünüyoruz.”

http://haberiniz.com.tr/haber/politika/224726/mhpli-ersoy-hukumeti-uyardi-suriyeli-multeciler-yeni-bir-etnik-soruna-donusmesin.html

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.