anadoluverumelimedya.com

AKP eliyle Türkiye’ye ABD-NATO kuşatması

TRT World‘ün canlı yayını sırasında Kilis’e 8 roket düşmesi ve Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara‘nın NTVcanlı yayınında NATO’dan acil müdahale istemesi, haliyle savaş lordlarının tapelere yansıyan “Gerekirse Suriye’ye dört adam gönderir, Türkiye’ye sekiz füze attırır, savaş gerekçesi üretirim” demesini anımsattı.

Reklam alanı

Üstelik hemen bir gün öncesinde Başbakan Ahmet Davutoğlu NATO Genel Sekreteri Jens Soltenberg ile görüşmüş ve “sınırlarımızda NATO varlığı görmek isteriz” çağrısı yapmıştı.

Zaten Erdoğan-Davutoğlu ikilisi, Esad‘ı altı ayda deviremeyeceklerini gördükleri günden bu yana önce ABD’yi, sonra da NATO’yu sürekli göreve davet ettiler.

2012’deki kimyasal komplo sırasında ABD’ye yapılan “Suriye’ye saldır” çağrıları da, Rus uçağının düşürülmesinden sonra NATO’ya yapılan çağrılar da Moskova-Tahran-Şam hattının kararlı direnişi nedeniyle yanıt bulmadı.

Ancak Erdoğanların beklentisi sürüyor. Üstelik ABD’nin daha doğrudan müdahalesini savunan cumhuriyetçilerin ya da Hillary Clinton gibi AKP’nin “uçuşa yasak bölge” planlarına destek veren demokratların seçim kazanma ihtimali, Erdoğan ve Davutoğlu ikilisini daha da iştahlandırıyor.

Cenevre-3 görüşmelerinin baltalanması ve çözüm arama platformlarının dinamitlenmesi bu beklenti nedeniyledir.

ABD’NİN TÜRK-RUS ÇATIŞMASI HEDEFİ

Burada önemli olan nokta şudur: Tamam ABD de, NATO da Moskova-Tahran-Şam hattının sağlamlığı nedeniyle AKP’nin çağrılarına şu aşamada olumlu yanıt veremiyorlar ama bir taşla bir kaç kuş vurabilmek için adım adım hazırlıklar yapıyorlar. Anlatmaya çalışalım:

Washington için en ideal Ortadoğu, sürekli çatışmaların olduğu Ortadoğu’dur. Böylece sürekli müdahale etme zemini bulacaktır. Örneğin Türkiye-İran çatışması hem ABD’nin düşmanı olan Tahran’ı zayıflatacaktır, hem de “büyük lokma” olan Ankara’nın daha iyi kontrol edilebilmesini sağlayacaktır.

Yeni konjonktür Washington için bir de Türk-Rus çatışması arzusu doğurdu. ABD böylece küresel boyutta karşısında konumlanmış olan Rusya’yı bölgede zayıflatmak istemektedir.

Ancak Türkiye’nin bu büyük stratejiyi doğru okuyacak bir yönetimi maalesef yoktur. Tersine Ankara İncirlik Mutabaktı’nı imzaladığı günden bu yana bir girdaba girmiştir.

Ankara’nın NATO’yu devreye sokabilmenin gerekçesi olarak Rus uçağını düşürmesinin nasıl bir tuzak olduğunu devletin merkezi kurumları hâlâ çözememiştir.

İNCİRLİK MUTABAKATI’NIN 9 SONUCU

Meseleyi daha iyi inceleyebilmek için öncelikle İncirlik Mutabakatı’nın imzalanmasından bu yana neler olduğuna bir bakmamız gerekiyor:

1) İncirlik sadece ABD’nin değil, Fransız, Katar ve Suudi uçaklarının da yerleştiği bir üsse dönüştü.

2) Diyarbakır ve Malatya hava üsleri ABD’nin IŞİD straejisinin ihtiyaçlarına göre yeniden tanımlandı.

3) ABD özel kuvvetleri parça parça Irak ve Suriye’ye yerleşmeye başladı. ABD bu özel kuvvetleri için yeni üsler inşa etmeye başladı.

4) CIA ve MİT Türkiye’nin Suriye sınırında koordinasyon merkezi kurdu.

5) Türkiye Rus uçağını düşürdü; Ankara ile Moskova cephe cepheye geldi.

6) Türkiye “Suriye’ye kara savaşı” isteyen Suudi Arabistan’ın İslam Ordusu kurma kararına dahil oldu. Türk ve Suudi uçakları Konya’da ortak tatbikat yaptı. Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar Suudi Kral’ının yanında muharebe kıyafetiyle Moskova’ya mesaj verdi.

7) Ankara ile Riyad’ın birleştirdiği gruplar Rus hava kuvvetlerinin desteğiyle ülkesinin kuzeyinde egemen olmaya çalışan Suriye Ordusu’na karşı “özel kuvvet koordinasyonu” destekli operasyonlar yaptı. Bu süreçte Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar “Rus jetleri desteklediğimiz ılımlı muhalifleri bombalıyor” diyerek doğrudan Moskova’yı hedef aldı.

8) NATO gemileri “mülteci sorunu” gerekçesiyle Ege’ye yerleşti. Yine NATO gemileri Uluslararası Koalisyon’a destek amacıyla Doğu Akdeniz’e konumlandı. NATO ayrıca Konya’ya Awacs sistemi yerleştirme kararı aldı.

9) Türkiye, İsrail’le görüşmelere ve adım adım anlaşmaya başladı. Erdoğan “İsrail’e ihtiyacımız var” açıkalaması yaptı!

ÇIKIŞ İÇİN 3 HAMLE

Listeyi daha da uzatabiliriz. Fakat bu kadarı bile Türkiye’nin nesnel olarak nasıl adım adım kuşatıldığını ortaya koymaktadır.

ABD, Rusya-İran-Suriye hattına karşı Türkiye’yi İsrail-Suudi Arabistan eksenine bağlıyor ve Ankara’yı büyük savaş planlarının göbeğine yerleştirmeye çalışıyor.

Türkiye’nin bu tehlikeden kurtuluşu öncelikle şu üç şeye bağlıdır:

1) Erdoğan‘ın başkanlığı engellenmeli. Erdoğan‘ın başkanlığını engelleyebilmek, AKP iktidarından da kurtulmanın başlangıcıdır.

2) İncirlik Mutabakatı iptal edilmeli. Mutabakat gizli Bakanlar Kurulu kararı olsa bile TBMM devreye sokulabilir. Bunun için de tıpkı 1 Mart tezkeresinin engellenmesi sürecindeki “cephe siyaseti” gereklidir.

3) Suriye politikası değiştirilmelidir. Devletin merkezi kurumlarının başlatacağı bir adım adım Şam’la anlaşma dönemine girilmelidir. Şam’la anlaşmak pratikte Moskova ve Tahran’la da anlaşmak demektir.

Mehmet Ali Güller
10 Mart 2016

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.