anadoluverumelimedya.com

Köylerini korumak için ölümü göze aldılar

Kastamonu’nun Cide ilçesi sınırlarında yer alan Loç Vadisi, Türkiye’nin en önemli doğa alanlarından biri. Küre Dağları Milli Parkı sınırında bulunan vadideki köylülerin ve doğal yaşamın vazgeçilmezi olan Devrakani Çayı’nda Orya Enerji firması tarafından yapılmak istenen Cide HES projesine karşı yöre köylüleri 2009 yılında mücadele başlattı. Köylülerin açtığı davalarda, önce Kastamonu İdare Mahkemesi ardından ise Danıştay iptal kararı verdi. Ancak 2016 yılında Danıştay’ın kesin hükmüyle sonuçlanan yargı kararının ardından Orya Enerji firması yeniden ÇED başvurusu yaparak daha önce 7643 ağacın katledilmesine neden olan projeyi hayata geçirmek için harekete geçti.

Reklam alanı

Kastamonu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden yapılan duyuruya göre, yargının iptal ettiği HES projesiyle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurarak ÇED raporu sunan firmanın başvurusuyla ilgili 21 Aralık tarihinde İnceleme Değerlendirme Toplantısı (İDK) yapılacak.

KARARA İSYAN EDEN LOÇ VADİSİ HALKI, YENİDEN EYLEMLİLİK BAŞLATTI

Kadın erkek günlerce vadilerinde nöbet tutarak HES şirketine karşı direnen Loç Vadisi köylüleri, Orya Enerji şirketinin yeniden ÇED süreci başlatması üzerine harekete geçti. İstanbul Beşiktaş’taki Kartal Meydanı’nda yöreye özgü Köçek dansı eşliğinde bir basın açıklaması yapan Loç Vadisi halkı, yetkililere seslenerek, “Sizler, Cide HES’e ÇED onayı verebilirsiniz ama biz Loç Vadimizi kimselere vermiyoruz. Biz Loç Vadimiz için can vermeye hazırız. Almak isteyen varsa buyursun gelsin” sözleriyle yeniden mücadele etme kararı aldıklarını duyurdu.

AÇIKLAMAYA KATLEDİLEN BÜYÜKNOHUTÇU ÇİFTİNİ ANARAK BAŞLADILAR

Yöreye özgü sarı yazmalarıyla basın açıklamasına gelen Loç Vadisi halkına, İstanbul Ekoloji Meclisi ve yaşam savunucuları da destek verdi. Geçtiğimiz Mayıs ayında Antalya Finike’de vahşi bir cinayete kurban giden yaşam savunucusu Ali Ulvi ve Ayşin Büyüknohutçu çiftinin anılmasıyla başlayan ve Loç Vadisi Platformu’ndan Erdinç Ay’ın okuduğu basın açıklamasında şöyle denildi:

‘BİZ KÖYLÜLER HUZUR İSTERKEN NEDEN İSYAN EDELİM?’

“Bugün Sarı yazma isyanda, isyana devam’ pankartımız ile sizlerin huzurundayız. Kastamonu’nun Cide ilçesinin Loç Vadisinde yaşayan biz köylüler huzur isterken neden isyan edelim? Bizi Orya Enerji firması tarafından 2009 tarihinde icat edilen Cide HES adlı projesi isyan ettirmiştir. Bizi, Orya Enerji’nin 7 bin 643 ağacımızı kesmesi isyan ettirmiştir. Bizi, Orya enerjinin ruhsat almadan vadimize iş makinaları ile girmesi isyan ettirmiştir. Bizi, derneğimize, köy muhtarımıza verilen,100 bin liralık ‘kolaylık parası’ isyan ettirmiştir. Bizi, Orya Enerji’ye ‘çalışma ruhsatın var mı?’ diye sorduğu için, 107 köylümüzün yargılanması isyan ettirmiştir. Bizi, verimli tarım topraklarımızın acele el konularak elimizden alınması isyan ettirmiştir. Bizi, suyumuzun elimizden alınması, kültürümüze saldırılması isyan ettirmiştir. Yani bizi canımızın yanması isyan ettirmiştir.”

HES PROJESİNİ İDARE MAHKEMESİ VE DANIŞTAY İPTAL ETTİ

Cide HES projesine karşı 2009 yılında hukuksal mücadele başlatıldığı kaydedilen basın açıklamasında, 232 kişinin Kastamonu İdare Mahkemesinde ÇED iptal davası açıldığı anımsatılarak, “Aynı zamanda kaçak HES yapıldığını kamuoyuna duyurabilmek için, Orya Enerji’nin İstanbul’daki binasının önünde 28 gün analarımız ile birlikte oturduk. 30 Aralık 2009’da Cide, ruhsatsız ve kaçak olduğu için mühürlendi. 2 Ocak 2010 tarihinde Kastamonu İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Böylece Cide HES projesini vadimizden çıkardık. O günden, 2016 yılına kadar Orya enerji hem Kastamonu İdare Mahkemesi’ne hem Danıştay’a itirazlarını yaptı. İki kez bilirkişi değişti. Her seferinde Cide HES’in hukuka uygun olmadığı ilgili mahkemelerce onandı. En son olarak Danıştay 14. Daire Başkanlığı Cide HES için ‘itiraz yolu kapalı olarak’, ‘bir daha Loç Vadisinde 10 farklı nedenden dolayı HES yapılması hukuka uygun değildir’ kararını verdi” denildi.

‘KARARLARI UYGULANMAYACAKSA MAHKEMELER KAPANSIN’

Loç halkının bunca emekle vadisine sahip çıkmasına rağmen ilgili firmanın, ÇED yönetmeliği uygulamalarıyla ilgili 2009 yılında yayımlanan (2009/7) bir genelgeye dayanarak Cide HES için yeniden başvuruda bulunduğunun altı çizilen açıklamada, bununla ilgili ÇED dosyasının Şubat 2017’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulduğu kaydedilerek, şöyle denildi: “Mücadelemizin başladığı tarihten bu yana Vadimiz aynı vadi. Devrekani Çayı, aynı çay. Hatta küresel ısınmadan nasibini aldı, suyun debisi daha da azaldı. Vadimiz hala aynı Küre Dağları Milli Parkı içinde. Floramız, faunamız da aynı. Yeni ÇED dosyasında sunulan Cide HES bir santim ne yukarı ne aşağı kaymadı. Cide HES projesi de hala aynı. Kastamonu İdare Mahkemesi’nin ve Danıştay 14. Daire Başkanlığı’nın kararları da aynı. Peki, biz bu filmi niye baştan izlemek zorunda bırakılıyoruz? Neden Orya Enerji hukukun arka bahçelerinde geziniyor? Kastamonu İdare Mahkemesi ve Danıştay’ın mahkeme kararları bu ülkede uygulanmayacak ise Kastamonu İdare Mahkemesi kapansın, Danıştay kapansın! Hatta adliyeler kapansın!”

‘BAKAN’A PADİŞAHIM ÇOK YAŞA MI DİYELİM?’

ÇED iptal davasının Çevre ve Şehircilik Bakanlığına karşı açıldığı belirtilen açıklamada, idare mahkemelerinin kuruluş nedeninin, hükümetin uygulamalarındaki hukuksuzluğu gören vatandaşın itiraz etmesi için olduğuna değinilerek, “Bir tebliğ, bir mahkeme kararını yok sayacaksa biz Çevre ve Şehircilik Bakanına bundan sonra, ‘padişahım çok yaşa’mı diyelim?” ifadelerine yer verildi.

KÖYLÜLERDEN İLGİLİ KURUMLARA YANIT BEKLEYEN SORULAR

Projeyle ilgili akıllardaki soruların kamuoyu ile paylaşıldığı basın açıklamasında, “Ey Orman Genel Müdürlüğü, Loç halkı kışlık odununu hazırlarken görevine gösterdiğin özeni, ÇED İDK toplantısında, kesilen ve kesilmesi planlanan binlerce ağaç için niye göstermiyorsun? İki satır yazı ile ‘Orman Genel Müdürlüğü için sakıncası yoktur’ diyorsun? Ey İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Devrekani çayımızın yatağına bırakılacak 1 metreküp can suyu ile ekolojik hayatın devam etmesinin mümkün olmayacağını bilmene rağmen, niye sessiz kalıyorsun? Ey Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Küre Dağları Milli Parkı’nı dünyaya sen hediye etmedin mi? Sen demedin mi bize; ‘buralar ekolojik olarak Türkiye’nin en sıcak 9 noktasından birincisidir, Loç halkı olarak koruyun, sahip çıkın’ demedin mi? Köyümüzün toprak yolu her sene kayıyor.

‘Yolumuzun güzergâhını değiştirelim’ dediğimizde, ‘burası milli park, mümkün değil’ dedin. Binlerce metrekare ormanlık alanı ve milli park havzasının ekolojisini değiştirecek Cide HES’e karşı neden biz köylülere konuştuğun gibi yanıt veremiyorsun? Ey Kastamonu vekilim, bu hukuksuzluk, bu isyan karşısında niye bizi bir kez bile dinlemek istemiyorsun? Ey ÇED Genel Müdürlüğü, bugüne kadar kaç ÇED dosyasına red verebildin ki, Cide HES’e red kararı verebileceksin?” denildi.

‘VADİMİZ İÇİN CAN VERMEYE HAZIRIZ, ALMAK İSTEYEN BUYURSUN GELSİN’

Cide HES’le ilgili köylülere karşı açılan ceza davasında yargılanan 117 kişiden biri olan Mehmet Ay’ın evine iki gün önce jandarmanın gelerek, ‘HES davasında yargılananların fotoğrafını çekiyoruz’ demesinin anlaşılmasının mümkün olmadığı dile getirilen açıklamada, “Bizlere gözdağı mı vermek istiyorsunuz?” sorusu yöneltilerek şu görüşlere yer verildi: “Cide HES, yine mahkemede biter. Ancak bu sefer hatalı yanıt veren, görevlerini kötüye kullanan tüm devlet memurları hakkında davacı olacağımızı bilmenizi istiyoruz. Sizler Cide HES’e ÇED onayı verebilirsiniz ama biz Loç Vadimizi kimselere vermiyoruz. Biz Loç Vadimiz için can vermeye hazırız. Almak isteyen varsa buyursun gelsin.”

Loç Vadisi darda, sarı yazma isyanda” sloganlarının atıldığı basın açıklaması, Kastamonu yöresinin geleneksel köçek oyunuyla son buldu.

Yusuf Yavuz

Odatv.com

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.