anadoluverumelimedya.com

Suç duyurusu var, ama bizim elimizde bilgi yok!

HÜSEYİN ŞİMŞEK / Birgün 

Reklam alanı

CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak’ın Başkanlık sistemini içeren Anayasa değişikliği halk oylamasında ortaya çıkan “mühürsüz oy pusulalarının kabulü” kararının ardından kaç kişinin seçim suçu işlediğine ilişkin soru önergesine beş ay sonra yanıt geldi. Yanıtta, “Konu ile ilgili elimizde herhangi bir veri bulunmuyor” denildi.

YSK kararında suç duyurusu da vardı
YSK, 16 Nisan referandumunda mühürsüz oy ve pusulaların geçersiz sayıldığı skandal kararında ayrıca “hata veya ihmali tespit edilen sandık kurulu başkan ve üyeleri hakkında ilgili seçim kurullarınca yasal gereğinin takdir ve ifası için suç duyurusunda bulunmuştu.”

Ancak aradan geçen beş aya rağmen bu suç duyurusunun sonucuna dair herhangi bir açıklama yapılmadı.

CHP’li Budak sordu
CHP’li Budak, 16 Nisan referandumunun hemen ardından dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, mühürsüz oy pusulası ve zarflarla şaibeli hale getirilen seçimlerle ilgili kaç kişi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu sordu. Seçim Kanunu’nda belirtilen suçlarla ilgili 2007 genel seçimleri ve sonrasındaki seçimlerde işlediği suç nedeniyle kaç kişi hakkında soruşturma açıldığını ve bunların kaçının ceza aldığını da soran Budak, referandumun şaibeli hale gelmesine neden olan mühürsüz oy pusulalarını da gündeme getirdi. Budak, “Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 16 Nisan referandumu ile ilgili olarak mühürsüz zarf ve oy pusulalarını kullanması ve diğer seçim suçlarıyla ilgili olarak kaç kişi hakkında suç duyurusunda bulunmuştur? YSK’nin suç duyurusunda bulunduğu kişilerin görev yaptıkları sandıklar hangi illerdedir ve hangi sandıklardır? Bu sandıklardaki seçmen sayısı ve kullanılan oy sayısı nedir?” sorusunu yöneltti.

Adalet Bakanlığı ‘habersiz’
Budak’a yaklaşık beş ay sonra verilen yanıtta ise skandal ifadelere yer verildi. Adalet Bakanlığı yanıtında, “Soru önergesinde konu edilen hususlarda istenilen ayrıntılı bilgi bulunmamakta” ifadelerini kullandı.

YSK’den de benzer yanıt
Budak’a bilgi vermeyen Bakanlık, önergede yer alan tüm sorulara ilişkin YSK ile 21 Haziran tarihinde yaptığı yazışmayı gönderdi. YSK Başkanvekili Erhan Çiftçi imzalı yazışmada da Adalet Bakanlığı’nın yanıtlarına benzer yanıtlar yer aldı. 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinin dahi “22 Temmuz 2017 Genel Seçimleri” şeklinde hatalı olarak belirtildiği ‘yanıt’ta seçim suçu ile ilgili işlem yapılan ve ceza alan kişi sayısının “bilinmediği” öne sürüldü.

16 Nisan referandumuna ilişkin ihmali bulunan sandık görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu iddia eden Çiftçi, buna karşın bu konuda da kaç kişi hakkında işlem başlatıldığının bilinmediği ileri sürüldü.

‘Üstünü örtmenin yanıtı!’
Soru önergesine verilen yanıtların “mühürsüz seçimin üstünü örtmenin yanıtı” olduğunu dile getiren Budak, “Bu yanıt, hukukun ayaklar altına alındığının bir kez daha itirafıdır” dedi.

Ülkenin kaderiyle ilgili bir konunun “bilgi yok” denilerek geçiştirilecek bir konu olmadığının altını çizen Budak, önergesine verilen skandal yanıtla ilgili şunları söyledi: “Kendisini bağlayan Kanun’u çiğneyen, oylar sayılırken kanunu tanımayacağını ilan eden YSK, kendi aldığı kararı da görmezden geliyor, kararın gereğini, takibini yapmıyor. Bir karar almışsın, ‘mühürsüz pusulalarla ilgili suç duyurusunda bulunulsun’ demişsin ama sonucundan haberin yok. Biz görevini hatırlatıyoruz ona rağmen, açıp seçim kurullarına ‘bununla ilgili ne yaptınız, kimler hakkında suç duyurusunda bulundunuz, kaç kişi yargılanıyor’ demiyorsunuz. Bu tabloyu, basit bir vurdumduymazlık, sıradan bir görevi savsaklama olarak görmek mümkün değil. YSK, mühürsüz seçimdeki hukuksuzlukların ortaya çıkmasını istemiyor. YSK’nin temel görevi, milletin iradesini korumaktır. Milletin iradesi, kanun hiçe sayılarak yok ediliyor ama ortada hiçbir sorumlu yok? YSK, aldığı kararın hesabını millete vermelidir. Mühürsüz seçimle ilgili aldığı kararların sonuçlarını şeffaf şekilde milletin önüne koymalıdır.”

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.