anadoluverumelimedya.com

AİHM’in Gülmen ve Özakça’ya reddinden sonra avukatlar ve STK’lerden açıklama

Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça ile ilgili AİHM’in verdiği “hayati tehlike yoktur” kararına tepki sürüyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB), Ankara Tabip Odası (ATO), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), dosya içerisinde bulunan 24 uzman hekimin “hayati tehlike” riski üzerinde durmasına rağmen AİHM kararının bir skandal olduğunu kaydetti. Toplantıda OHAL Komisyonu’nun Gülmen ve Özakça ile ilgili biran önce kararını açıklaması çağrısı yapıldı.

Reklam alanı

Açlık grevlerinin 148. gününde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tahliye edilmesi için AİHM yapılan başvuruya ret kararı çıktı. “Hayati tehlike doğuracak ciddi ve onarılamaz hasar” riski oluşmadığı kararına varan AİHM, ulusal mahkemelere başvuru konusunda önerilerde de bulundu. AİHM’in kararı tepki çekti. TTB Merkez Konseyi Üyesi Selma Güngör, ATO Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Bulut, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, ÇHD Başkanı Selçuk Kozaağlı, Mülkiyeliler Birliği’nde bir basın toplantısı düzenleyerek kararı değerlendirdi. Açıklamada şunlar kaydedildi

AİHM bu kararı hangi hakla verir

TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı: “Tıbbı kimse kötü niyetle kullanamaz. AİHM kararında hayati tehlike oluşturacak bir tehlike olmadığı yazıyor. Bu süreçte hazılanan 10 rapor var ve bunların sadece iki tanesine atıf yapılıyor. Atıf yapılan Sincan Cezavi Kampüs Hastanesi ve Numune Hastanesi tarafından hazırlanan raporlarda da hayati tehlike vurgusu var. AİHM’in hangi hakla bu karara vardığını anlamadık. Bütün raporlar ve hekimler hayati tehlikeye dikkati çekerken AİHM’in bu kararı anlaşılamaz.”

Yargıç kişisel karar vermiştir

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan: “AİHM böyle bir tutumu son bir kaç yıldır gösteriyor. Sokağa çıkma yasaklarında da toplu katliamlar döneminde de sunulan raporlara rağmen böyle kararlar çıktı. KHK ile ihraçları ile ilgili de henüz OHAL Komisyonu kurulmadan da iç hukuk yollarının tüketilmediğini belirtmişti. 25 Nisan’dan bu yana Avrupa Konseyi Türkiye’yi siyasi denetim etkisi altına aldı. Hukuka aykırı bu karar sorgulanmalıdır. Bir yandan hayati risk kararları var diyeceksiniz diğer yandan da bu raporlara rağmen tedbir kararı vermeyeceksiniz. Yargıç kişisel karar vermiştir.”

Cezaevi sağlıklarını olumsuz etkiliyor

TTB Merkez Konseyi Üyesi Selma Güngör: “Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı gözetiminde gerçekleşen muayenelerin rapoları ortadadır. Raporda yazan Sincan Cezaevi Kampüs Cezaevinde muayenelerin ve tedavilerinin mümkün olduğu ifadesi, baskı anlamı taşıyor. Zorla muayeneyi ve müdahaleyi doğru bulmuyoruz. Cezaevi koşulları sağlıklarını olumsuz etkiliyor. Tahliye edilmelerini talep ediyoruz.”

Uzmanların olduğu alanda tutulmalılar

Biegün’ün haberine göre, ATO Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Bulut: “Odamızdan görevlendiren üç hekim Nuriye ve Semih tutuklanana kadar takiplerini yaptı. Tutuklanmaları ile süreç aksadı. Nuriye ve Semih’in sağlık takibini yapmak için Adalet Bakanlığı’na yaptığımız başvuru reddedildi. Önerilerimiz doğrultusunda havalı yatak ve klozet sağlandı. Cezavi koşulları sağlıklarını bozuyor. Protein kaybı ve şiddetli olarak tüm organlarda sorunlar yaşanabilir. Çok uzmanlı bir alanda olmaları gereki ve bu alan Sincan Cezaevi Kampüs Hastanesi değil. Birden fazla uzmanın olduğu alanda tutulmaları gerekir.”

OHAL Komisyonu kararını açıklamalı

ÇHD Başkanı Selçuk Kozaağaçlı: “Bu tutukluluk tamamen politiktir. OHAL Komisyonu derhal karar versin. Tahliye olsalardı da açlık grevine son veremeyeceklerdi. Son vermek için tek gerekçeleri işe iade edilmeleri. AİHM kararını imzalayan yargıç bunun hesabını verecek. Avrupa’daki hukukçularla da irtibata geçeceğiz.”

cumhuriyet

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.