anadoluverumelimedya.com

Kılıçdaroğlu AİHM’e başvuru dilekçesini Adalet Yürüyüşü yolunda imzaladı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü’nün 20’nci gününe başlamadan önce basın açıklaması yaptı. Kılıçdaroğlu referandumda yaşanan usulsüzlüklere ilişkin AİHM’ye başvurmak için partisi tarafından hazırlanan dilekçeyi canlı yayında imzaladı.

Reklam alanı

‘Taşı gül, küfrü iyi söz kabul edin’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sabah İzmit Bağçeşme Mahallesi’nde bulunan Şehitlik Mezarlığı’na gitti. Genel Başkan Kılıçdaroğlu anıt önünde dua okuduktan sonra şehitlerin mezarlarına karanfil bıraktı. Kılıçdaroğlu trafik kazasında yaşamını yitiren İzmit Belediye Başkanı Leyla Atakan’ın mezarını ziyaret ederek dua okuyup, çiçek bıraktı. Kılıçdaroğlu buradan İzmit Yahya Kaptan Mahallesi’ndeki kamp alanına geçti. Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada, şöyle dedi:

“Yürüyüşümüzün 20’nci günündeyiz. Bugün hava biraz yağmurlu ve bizim için bir şans, çünkü dün çok sıcaktı. Bugün daha iyi bir atmosferde umarım yürüyüşümüzü gerçekleştirmiş olacağız. Az önce İzmit’in kurtuluşunda şehit olan şehitlerimizin mezarlarını ziyaret ettik. Aynı zamanda İzmit’e büyük hizmetleri dokunan İzmit’in efsane belediye başkanı Leyla Atakan’ı ziyaret ettik. Mezarlarında dualarımızı okuduk, Allah rahmet eylesin diyoruz. Bu ülkenin bağımsızlığına, kurtuluşuna katkı veren bütün şehitlerimizi şükranla minnetle rahmetle anıyoruz. Bunu da ifade etmek benim boynumun borcu.”

TÜRKİYE 20 TEMMUZ’DAN SONRA PARTİ DEVLETİNE DÖNÜŞTÜ

Türkiye’nin 20 Temmuz’dan sonra parti devletine dönüştüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Adalet Yürüyüşümüzü yapıyoruz. Adalet Yürüyüşü’nün bizce anlamı çok büyük. Bu artık toplumun her tarafından hissediliyor. Türkiye’nin temel bir sorunu var. Özellikle Türkiye 20 Temmuz’dan sonra süratle bir parti devletine dönüştü. Bütün kamu kuruluşları üç aşağı beş yukarı bir siyasal partinin şubesine dönüştü. Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan MİT Müsteşarlığı’na kadar efendim EPDK’dan tutun bakanlıklara kadar her şey bir anlamda böyle siyasal bir partinin şubesine dönüştü ve bir parti devleti oluştu. Bu da bizim demokratik parlamenter sistemimizdeki köklü zararlar veriyor. Bu yürüyüşün bir anlamı da biz kendi ülkemizde kendi düşüncelerimizi özgürce ifade edebileceğimiz ve devletin bir partiye değil, devletin 80 milyona hizmet edebilecek bir konuma gelmiş olması ve bu amaçla yolumuza devam ediyoruz. Dolayısıyla siyasi iktidarın bizim yürüyüşümüze kulak kabartması niçin biz yürüyoruz? Hangi gerekçeyle yürüyoruz? Bunu biraz daha dikkatle izlemesi benim en temel arzularımdan birisidir. Yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.

DİLEKÇEYE İMZA ATTI

Canlı yayında referandum için AİHM’ye gönderecekleri belgeye imza atan Kılıçdaroğlu, yapılan referandumun Yüksek Seçim Kurulu’nun almış olduğu karar nedeniyle gayri meşru hale geldiğini savunurken, “Referandum meşruiyetini büyük ölçüde yitirdi. Şimdi dilekçemizi hazırladık ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruyoruz. Ve ilk imzamı da buraya atıyorum. Hadi hayırlı uğurlu olsun” dedi.

EVLERİNDE MİSAFİR ETTİLER

Adalet Yürüyüşü’ne katılanlar gece Yahya Kaptan Mahallesi’nde kamp alanında toplanırken çadırlar kuruldu. Bu sırada mahalle halkı duş almak isteyenleri evlerine davet etti. Yağmurun başlaması üzerine mahalle sakinleri çadırlarda kalanları evlerinde konaklamaya davet etti. Bir kadın, “Yatıya misafir kabul edilir” yazılı dövizle kamp alanına gelerek yürüyüşe katılanları evlerine davet etti. Yağmurun başlaması üzerine yürüyüşü katılan kadınlar gelen davetleri kabul ederken, erkekler ise çadırlarda kaldı.

Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından yürüyüşe geçti. Aşırı sıcakların ardından bugün yağmur yağışı etkili olurken, CHP Genel Başkanı yağmura aldırış edilmeden yürüyüşünü sürdürdü.

BASIN KONSEYİ ÜYELERİ ADALET YÜRÜYÜŞÜ’NDE

Basın Konseyi üyeleri, 20. gününde Adalet kortejine katıldı. Yürüyüşte, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Avukat Turgut Kazan ve Basın Konseyi Vakfı üyesi Elif Atayman bulundu. Bir süre Kılıçdaroğlu’na eşlik eden Pınar Türenç ve Turgut Kazan, Kılıçdaroğlu’nun tutuklu gazetecilerin Türkiye ve uluslararası mahkemelerdeki durumu ve devam eden basın özgürlüğü ihlallerine ilişkin sorularını yanıtladı. Pınar Türenç, yürüyüş sonrası yaptığı açıklamada, “Daha önce Silivri önüne sandalye atıp, tek suçu gazetecilik yapmak olan meslektaşlarımızın özgürleşmesi için “Umut Nöbeti” tuttuk. O nöbet, herkesten önce onların bir gün özgürleşeceğine olan umudumuzu canlı ve diri tutmaya yaramıştı. Geldiğimiz noktada umut etmek artık yetmiyor. Adalet, beklemekle gelmiyor. Biz bugün tutuklu gazeteciler için yürüyoruz, medyamızın yeniden temel hak ve özgürlükler sıralamasında dünyada üst sıralardaki hak ettiği yere kavuşmasını istiyoruz. Gazetecilere özgürlük, Türkiye’ye adalet artık gelmelidir. Bu bütün yurttaşlarımızın ortak dileğidir.” dedi.

cumhuriyet

About armadmin 9321 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.