anadoluverumelimedya.com

Aynı dili konuşmak

Nevra Ölçer / Anadolu ve Rumeli Medya

Reklam alanı

Aynı dili konuşmak..

Bu bildiğimiz gibi bir deyim..

İnsanların bakış açısı ve düşünce yapısının benzer olması sonucu birbirlerinin ne dediğini, ne demek istediğini anlamak anlamına geliyor..

Diğer bir konu diplomasi.. Neyin nasıl söylendiği.. Bir fikri birilerine ifade etmek istiyorsanız münasip bir dil konuşacaksınız..

Ne söylediğiniz olduğu gibi nasıl söylediğiniz de önemli..

Daha önce de bir yazımda bu “Nazi” konusuna değinmiştim. Bugün durumun arzettiği önem üzerine tekrar aynı konuda bir şeyler söylemek gereğini hissettim.

“Nazi” denince akla neler geliyor? Ve daha önemlisi nerede akla ne geliyor. Çoğu kişi farkında değil ama, bu kelime kullanılınca akla Avrupa’da başka şey geliyor, Türkiye’de başka şey geliyor.

Hitler son zamanlarda çok gündemde. Her gün onun dönemi ile ilgili bir yazı, haber ya da belgesel karşımıza geliyor. Hitler döneminin propaganda metodları bu son yıllarda bazılarının kullandığı metodlarla büyük benzerlik gösteriyor. Bu nedenle yazılı basın ve sosyal medyada sık sık bu konuya değinildiğini görüyoruz.

Ancak..

Türkiye bu dönemi uzaktan takip etti. Yaşamadı. Bir şeyler gördü, duydu, 2. Dünya savaşına katılmaması sağlandı, biraz sıkıntı çekti ama, orada ne olduğunu hissetmedi, yaşamadı, anlamadı.

Alman’ın komşusu, arkadaşı, köşedeki bakkal,hepsi  kendisi gibi Alman vatandaşı, hatta milliyetçi Alman vatandaşı, yahudi olduğu söylenerek evinden alındı. Okuldaki öğretmen, yuvaya giden çocuk, hastahanedeki doktor, kısaca herkes, genç, yaşlı demeden evlerden toplandı, toplama kamplarına götürüldü. Yaşlı kişilerin bindirildiği kamyon doğrudan gaz odasının kapısına gitti, ve insanlar, milyonlarca insan ne olduğunu anlamadan can verdi. Bu insanlar ülke aleyhine hiç bir şey yapmamışlardı, işlerinde güçlerinde vatandaşlardı.

Aileler dağıldı, insanlık dramlarının en büyüğü yaşandı, kaçabilenler kurtuldu, ama anneleri, babaları, çocukları can vermişti. Bunun acısını hiç bir zaman unutmadılar.

Bu nedenle bu soykırım kelimesi bu kadar ağır, bu nedenle insanlar bu konuda bu kadar hassas, bu konu hala kanayan bir yara.

Hitler zamanının propaganda sistemini kullanmak ayrı, o müthiş zulmü uygulamak ayrı konular.

Türkiye bu konuları yaşamadığı için bunu anlamıyor. İki kişi birbirleri ile şakalaşırken “Heil Hitler!” derse mesela, ülkemizde bu içselleştirilmeden laf olsun diye söylenmiş bir şey olarak algılanabilir, ama Avrupa’da kalplerde hala aynı yoğunlukla yaşayan bu facia parça tesirli bomba patlamış etkisi yaratıyor..

Yani bu konuya aynı pencereden bakmıyoruz.

Bu nedenle siyasetçiler “Nazi” kelimesini kullandıkları zaman bunu bizim penceremizden kullanıyorlar, ama lafın gittiği yer bambaşka. Annesi, babası toplama kampında, gaz odasında can vermiş insan bu lafı duyunca öfkeden kendini kaybediyor.

Hollanda’yı çıldırtan da bu. Almanya’yı yerinden oynatan da bu. “Sınır aşıldı” lafı ile bu durum kastediliyor.

Aynı dili konuşmuyoruz.

Ama bütün bu olanların, restleşmelerin ülkemize geri dönüşü olmayan zararlar vermediğini ummak istiyoruz, ama ortamı öngöremiyoruz.

Bu gün olan olayların ağırlığı o kadar çok ki, dediğim gibi bu olaylar öngörülemeyecek sonuçlar doğurabilir endişesini taşıyoruz.

Herkesin akıllı ve sakin olmasında fayda var diyoruz.

 

 

About armadmin 9321 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.