anadoluverumelimedya.com

İnadına Türk araştırmaları!

Arslan Tekin / Yeniçağ

Reklam alanı

Biliyorsunuz… Son yılların “siyasî İslamcı” kaynaklı trendi: Herkes her şey olabilir ama asla “Türk” olmamalıdır!

İnadına Türk tarihinin aslî kaynaklarına giriliyor, bilinmeyenler ortaya çıkarılıyor.

İki âbide eser: “Türk Kağanlığı ve Türk Bengü Taşları” ve “Ergenekon’dan Kağanlığa-Türk Model Devleti Gök Türkler”.

İlk tarihimizin ana kaynakları bengü taşlar ve Çin yıllıklarıdır. İki eser de ana kaynaklara inerek Göktürkler’i (Türk Kağanlığı’nı) ele alıyor ve ikisi birbirini tamamlıyor.

“Türk Kağanlığı ve Türk Bengü Taşları”nı  Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, “Ergenekon’dan Kağanlığa-Türk Model Devleti Gök Türkler”i Prof. Dr. Ahmet Taşağıl ortaya çıkarmışlardır. Dikkat ediniz “Ortaya koymuşlardır.” demedim; “çıkarmışlardır.” dedim: Ercilasun ve Taşağıl, eserlerini ilmik ilmik işlemişlerdir.

A. B. Ercilasun, Türk dili sahasının kilometre taşlarından… Sadece Türk dili sahasında eserler vermedi; romanlar da yazdı. 1993-2000 yılları arasında Türk Dil Kurumu Başkanlığı yaptı.

Ahmet Bican Hoca’yı, lise yıllarından beri bilir ve okurum. Bir “mektep” olan Töre dergisinden az mı feyizlendik…

Ahmet Taşağıl, Genel Türk Tarihi’nin otoriterlerindendir. Prof. Dr. Baheddin Ögel‘in yolundan gitmiş, Türk tarihi için Çince bilmek gerektiğini idrâkiyle Tayvan’da Çince eğitimi görmüş, Çin kaynaklarına girerek bilinmeyenleri birinci elden ortaya çıkarmaya başlamıştır. Ercilasun Hoca eserinde: “Köktürk tarihiyle ilgili yerli ve yabancı birçok araştırma vardır. Ancak bunların hiçbiri beklenildiği kadar veya benim beklediğim kadar ayrıntılı değildir. Köktürklerin, daha doğru bir ifadeyle Türk Kağanlığının ana kaynakları Çincedir. Çinliler, Köktürklerle ilişkilerini, aralarındaki muhavere ve mektuplaşmalara varıncaya kadar, çok ayrıntılı biçimde yazmışlardır.” (s. 10) der ve dipnotunda Ahmet Taşağıl‘ın kitaplarına bakılması gerektiğini belirtir.

Bu yazımızda “Türk” adını kullanan ilk kağanlığa dair farklı yazılışlar ortaya çıktığını görüyorsunuz. Ben, umum kullandığı için “Göktürkler” yazdım; Ercilasun “Köktürkler”, Taşağıl ise “Gök Türkler” diye yazıyor.

İlmî çalışmalarda, tercihler değişebilir. Bu yazılışlardan biri genel kabul görürse, karışıklık ortadan kalkar.

Ahmet Taşağıl‘in kitabında, ilk defa bir adlandırmayla karşılaşıyoruz: “Türk model devleti”… Bu model devlet ise “Gök Türkler”.

Taşağıl, kitabında, “Neden Göktürler Türk Tarihinde Modeldir?” sorusunun cevabını vermeye çalışır. Bir yerde: “Dünya tarihi hakkında yazılan çoğu kitapta hakları yense de bir şekilde Türklerin tarihine vurgu yapmak zorunda [olduğunu]. İşte bu zengin tarihin seçkin Türk tarihini anlamak için Gök Türk tarihi[nin] bir model meydana getir[diğini]” (s. 22-23) kaydeder.

Ercilasun, “Neden Türk Kağanlığı” diye sorar, sonra “Çünkü onlar kendilerine ‘Türk’ ve yöneticilerine ‘kağan’ diyorlardı. Üç bengü taşta [Tunyukuk, Köl Tigin, Bilge Kağan] 76 kez ‘Türk’ sözü geçer. (…) Çin kaynakları da onlardan hep Turcue ‘Türk’ diye bahseder.” (s. 9) der.

Keşke bütün mekteplerde bu iki kitap okutulabilse…

(Ahmet Bican Ercilasun, Türk Kağanlığı ve Türk Bengü Taşları,  757 s., Dergâh Yayınları, Tel. 0212 518 95 79)

(Ahmet Taşağıl, Ergenekon’dan Kağanlığa-Türk Model Devleti Gök Türkler, 352 s., Bilge Kültür Sanat Yayınları, Tel. 0212 520 72 53).

 

About armadmin 9321 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.