Yavuz Selim Demirağ
Gözaltına alınırken “Türkiye’yi ve bölgeyi sevmenin bedeli” diyen Hüsnü Mahalli’yi kamuoyu Suriyeli sanır. Oysa Hüsnü Bey kendisini Türkiyeli olarak nitelendiren bir çok kişiden daha Türk’tür… Bir bölümü Gaziantep, bir bölümü Hatay diğer bölümü Halep’te bulunan büyük bir Türkmen aşiretinin mensubudur Mahalli. Bir dönem yandaşı, candaşı, havuzcusu, merkezi ile medyanın “Orta Doğu Uzmanı” olarak görüşlerine başvurup, itibar gösterdiği Hüsnü Bey, ne zaman AKP hükümetinin Suriye politikalarına karşı çıkıp, devrin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu haklı olarak eleştirmeye başlayınca dışlandı. Sonuçta Hüsnü Mahalli’nin Suriye ve Orta Doğu politikalarına dair endişeleri acı tecrübelerle yaşanırken öngörülerinin haklılığı da tescil edilmiş oldu.
***
Mahalli ile özel hukukum yok. Gazeteci olarak bir kaç toplantıda ayak üstü tanıştık. Sanırım bir kaç televizyon programında farklı görüşleri savunsak da Irak ve Suriye’nin bölünmez bütünlüğü konusunda hemfikir olduk. Suriye’nin bütünlüğünün Türkiye’nin bütünlüğünden geçtiği yolundaki kanaatini ısrarla tüm Orta Doğu için cesurca savunan sorumluluk sahibi bir gazetecidir. Giderek kirlenen sosyal medyada Mahalli ile ilgili “Esad’ın ajanı” gibi yakıştırmaların hepsi yalandır. O’nu aynı aşiretten, uzak akrabası MHP’nin eski Gaziantep Milletvekili Hanifi Tiryaki’den dinledim. Nasıl bir vatansever olduğunu öğrendim. Tiryaki: “Hüsnü’nün bulunduğu yerde Türkiye aleyhtarlığının zerresini bulamadığınız gibi, O’nun bulunduğu yerde Türkiye, Orta Doğu’dan ve dünyadan önce gelir” sözleri ile gerçeğe ışık tutmuştur.
Peki Hüsnü Mahalli’den kim ya da kimler rahatsız?
Her şeyden önce Orta Doğu ve Suriye politikalarında sınıfta kalan aklı evveller… Emevi Camii’nde namaz kılacağını iddia edip Türkiye’yi Emevi zihniyetine dönüştürmeye çalışan tükenmişlik sendromuna kapılanlar rahatsızdır… Televizyon ekranlarında “dış politika ya da güvenlik strateji uzmanı” unvanının ardına sığınıp hükümet yaltakçılığı yapan fikir namusu pazara çıkmış çığırtkanlar rahatsızdır Mahalli’den.
Bir de tetikçiler var… Hem de ne tetikçi… Medya maymunları… Dini, imanı, tanrısı para olan alçaklar rahatsızdır, çukurlar haz etmez Hüsnü Bey’den.
Siyasi şaklabanlar ile ekran palyaçoları da hedef gösterir Mahalli’yi… Sanki milletin hafızasını kendileri gibi balık sanır goygoycular. Hiç de utanmazlar. Vali babasının sayesinde sabahları ekranda trafik polislerine el sallayan, yıllarca her sabah yaptığı programa kaç defa davet ettiğini hatırlamıyorsa biz biliyoruz. Arşivler yanılmaz! Son sığındığı ahaber’de televizyon ekranlarında tetikçiliğin, hedef göstermenin, azmettirmenin Nirvana’ya ulaştığını da gördük.
Neymiş efendim, Hüsnü Mahalli devlet büyüklerine hakaret etmiş. Aynı suçtan FETÖ’nün hakimleri yıllarca bizi kaç defa sorgusuz-sualsiz yargılayıp, haksız cezalar verdiler. Unutmadık! Mahalli’yi okuyan, seyredenler O’un ne denli naif, kibar, centilmen olduğunu bilir. Karıncayı incitmez Hüsnü Bey. Sadece endişelerini kibar lisan ile dillendirip, uyarı vazifesini yerine getirir. Hepsi o kadar…
Eğer ortada bir hakaret var ise Erkan Tan isimli, seviyeyi çukura düşüren sunucu görünümlü zatın canlı yayında kayda geçen sözleridir. Eğer gözaltına alınıp, sorgulanarak hakaretten adliyeye sevk edilecek biri var ise O da ahaber’in lejyoneri Erkan Tan’dır.
Sözün özü şu; Hüsnü Mahalli’ye dokunma!
Vicdanlar ayağa kalksın Hüsnü Bey’e sahip çıksın…
yeniçağ
