anadoluverumelimedya.com

DÜŞMAN İÇERİDEDİR. KOMUTANI BAHÇELİ, KARARGAHI BALGAT’TIR!

Orhan Kılıçoğlu / Haber Asi

Reklam alanı

Yazılarıma bir müddetliğine ara vereceğimden, bugün sizlerle çok önemli bir konu üzerinde dertleşmeyi arzuladım. Konumuz, Bahçeli’nin yok etmek istediği ülkücü dava ve önemi.
İnsanlarımız, beyin ve gönüllerinden prangaya vurularak teslim alınmıştır. Beyin ve gönüllerdeki esaret zincirini kıracak olan tek güç Ülkücü Davadır.
Bu zamana kadar, yoluna dışarıdan konulan tüm engelleri başarıyla aşan ülkücü davanın önündeki en büyük engel bu sefer Bahçeli ve Balgat’ın şövalyeleridir.
Asırların dahi su gibi akıp geçerek mazileştiği dünyamızda her şeyin şekil değişikliğine uğrayarak çeşitlenip çoğaldığı gibi esaretler de şekillenip yeni yeni türler olarak karşımıza çıkmaktadırlar.
El, ayak ve boyunları esaret zincirlerine vurulmuş vaziyette esir pazarlarında bir sepet yumurtaya alınıp satılan insanları eski devirlerdeki gibi göremiyorsak, bu durum, insanlığın üzerine gökten sicim sicim hürriyet yağmurlarının yağdığı anlamına gelmemelidir.
Bugünkü haliyle Ankara;
Türk milletinin alınıp satıldığı bir esir pazarı hüviyetindedir. Bu böyle biline ve fazla hayalperest olunmamalı!
Kitle iletişimdeki aşırı gelişme sonucunda, esaret zincirleri insanların beyinlerine, gönül ve ruh dünyalarına takılarak ebediyen esir alınmaktadırlar.
Bu yeni tür esirleştirme ve işgaller, askeri harekâtlarla coğrafyalar üzerinden değil de beyinler, düşünceler, gönül ve ruh dünyaları üzerinden yapılmaktadır.
Günümüz köleleri, eski devirlerde olduğunun aksine bugün, bilek ve boyunlarına takılı esaret zincirleri yerine, beyin ve ruh dünyalarına takılan ve adına kültürel istila denilen zincirlerle, üstelik de gönüllü olarak istenilen yöne doğru çekilmektedirler.
DAHA KISA VE ÖZ BİR İFADEYLE;
Kaleler içten teslim alınmaktadır ki en büyük kale, insan beyni ve gönül dünyasıdır. Esir pazarlarında köleler bundan böyle fert fert değil de, bütün bir millet olarak topyekun alınıp satılmaktadırlar.
TÜRK MİLLİYETÇİLERİ VE ÜLKÜCÜ HAREKET MENSUPLARINA DÜŞEN EN BÜYÜK GÖREV;
Sömürgeci Batı âlemi ve onların içimizde ki uşaklarınca Tanzimat’tan beriye geçen son 300 yıl içinde Türk milletinin, zihin, gönül ve ruh dünyalarına takılmaya çalışılan ve adına kültür emperyalizmi denilen bu esaret zincirlerini kırarak; insanlarımızın zihin, gönül ve ruh dünyalarını Türklük bilinci ve İslâm inancı ile Yeseviler, Yunuslar, Mevlânalar, Hacı Bektaş veliler, Ziya Gökalpler, Atsızlar, Atatürkler ve Türkeşler gibi yeniden fethetmek olmalıdır.
Ülkücü Türk gençliği, bu zamana kadar bunun mücadelesini vermiş ve bundan sonra da yılmadan, yıkılmadan ve hiçbir engel tanımadan, büyük bir iman, aşk ve dirayetle yoluna devam edecektir.
ÜLKÜCÜ BOZKURTLAR, TÜRK MİLLETİNE ALLAH’IN EN BÜYÜK HEDİYESİDİR.
Bu kutsal mücâdele esnasında gücümüzün kaynağı; Allah’a olan yakınlığımız ve kulluk gereği kılacak olduğumuz namaz ve ibadetlerimizin beraberinde, Türklük şuuru ve de Türk tarihinin bizlere kazandırdığı tecrübelerimiz olacaktır.
BİLİNMELİDİR Kİ
Ülkücü davaya ve onun mensuplarına vurulan her darbe, yapılan her ihanet; Türk milletinin namusuna, varlığına, istikbâl ve istiklâline vurulmuş demektir. Bu darbelerin en tehlikeli ve öldürücü olanı ise; içteki bir takım sinsilerin vurduğu darbelerdir!
Ne hazindir ki;
Bugün ülkücü davanın önündeki tek engel Bahçeli ve etrafındaki şer ekibidir. Bunlardan kurtulamadığımız takdirde, Türk milleti sahipsiz ve savunmasız kalarak kısa zamanda, mevcut AKP iktidarı ve çeşitli kurum ve kuruluşlarımıza, sesli ve görüntülü medyaya sızmış soyu- kanı- imanı bozukların hile vedesiseleri sonucunda paramparça edilecektir.
Düşmanı içimizde aramalıyız!
Düşman BİLGEDİR,
Düşman karargahı BALGAT’TIR.

About armadmin 9321 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.