Kamu emekçilerinin “koruma zırhı” olarak baktıkları 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun yok edilerek, “güvenlik” bahanesiyle kamu çalışanlarının işine son verilmesinin önünü açan genelgenin ardından, kamu emekçilerini şimdi de başka tehlikeler bekliyor. 15 Temmuz’dan sonra binlerce kamu çalışanına yönelik olarak başlatılan operasyon, KESK ve bağlı sendikalarda, darbe ile mücadele gerekçesi ile tüm kamu çalışanlarına yönelik baskıların yayılarak artması kaygısına yol açtı.
Reklam alanı
Kamu çalışanlarına yönelik operasyonları değerlendiren KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, Çalışma Bakanı Süleyman Soylu ile görüştüklerini bildirdi. Bakan Soylu’nun “Darbe süreci ile ilgili kamu çalışanlarına yönelik kimi uygulamalar öne çıkacak” açıklamasının kaygılarını artırdığını söyleyen Özgen, önceden tutulan listelerle bu darbe sürecini ilişkilendirmenin hukuki olarak doğru olmadığını belirtti. Özgen, “Bu sürecin KESK’i de kapsayacak, kamu alanında ciddi bir muhalif kesimin tasfiyesine yöneleceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Muhalefetin bertarafı
Özgen, “Bastırılan darbe bahanesi ile fiili olarak hayata geçirilen sıkıyönetim uygulamaları bu hali ile devam ederse hükümet bu durumu muhalif gördüğü herkesi bertaraf etmenin avantajına dönüştürmüş olacak” dedi.
Geniş yelpazedeki sivil kamu çalışanlarının bu darbe sürecinde katkısı olup olmadığının bilinmediğini ifade eden Özgen, şunları kaydetti: “Bunların delilleri, belgeleri ortaya çıkmadan daha önceden hazırlanmış listeler üzerinden bir furya hayata geçirmek, tam da sıkıyönetim ve darbe uygulamalarının kamu alanında hayat bulmasıdır. Bu bağlamda, şimdi muhalif olan herkese bir uygulama olacağını düşünüyorum. KESK’e yönelik her türlü haksız hukuksuz uygulamayı hayata geçiren hükümet bu süreçte, bu bahanelerle; darbelere karşı durmuş, darbelerden muzdarip olmuş, onun bütün boyutlarını yaşamış olan bir örgüt olarak bize karşı da olumsuz uygulamalara girişebilir.”
Operasyonların kapsamının KESK’e uzamaması yönünde hükümeti uyaran Özgen, “Bu furyada muhalif olan bir konfederasyon olarak bize yönelik tutumlar içerisine gireceklerini de düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Yeni karmaşalar yaratılmamalı
Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca ise şunları söyledi:”Türkiye bir darbeden kurtulmuşken, AKP yeni bir hata daha yapmadan tek adam diktatörlüğü yöneliminden bir an evvel vazgeçilmelidir. Bu yaşananlardan ders çıkarılması gerekiyor. Bu çerçevede kamu çalışanlarına dönük darbe destekçisi operasyonunun kapsamının genişletilerek, darbeyi desteklediği iddia edilen devlet memurlarının görevden çıkarıldığı bu operasyonların süreceği görülüyor. Hükümeti çok dikkatli olmaya çağırıyoruz. Darbe destekçisinin tespit edilmesinde bir problem yok. Bu ülkenin normalleşmesi gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın da tüm ülkenin Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu göstermesi gerekiyor. Hükümet, sorumluğu başka kurumlara atıp, düşman cepheler yaratıp bugüne kadar darbeden bedeller ödemiş, 1402 sürecini yaşamış, örgütlenme sürecinde yüzlerce bedel ödemiş sendikamız hedef haline getirilirse yeni karmaşalara, yeni çatışma ortamlarına yol açacaktır.”
