anadoluverumelimedya.com

YTB, Amerika’da Türk diasporasını şekillendiriyor

Söyleşi: Yasemin Özkafa

Reklam alanı

Amerika’daki Türk diasporasının yakın tarihteki profili nasıl şekillenmiştir?
Amerika’nın geçmişinde yaşanan ilk göç hareketine baktığımızda 19. yy sonu ve 20. yy başında Osmanlı coğrafyasından bu ülkeye göç eden birçok vatandaşımızla göç dalgası başlıyor. Balkanlardan Arnavut, Boşnak; Suriye, Filistin bölgesinde Arap; Anadolu’dan Rum ve Ermeni vatandaşlarımız yoğunluğu oluşturuyor. İstatistiklere baktığımızda 1940’lı yıllara kadar Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nden göç eden Müslüman ve Türk tebaa bu göçmenlerin yüzde 5-10’luk kısmını oluşturuyor.

“Tabelalar Türkçe ve İngilizce”
1900’lerin başında Amerika’daki Müslüman Osmanlı tebaası daha çok bekâr ve kısa dönemli çalışmak için gelenlerden oluşmaktaydı. Çoğunlukla doğu yakasına yerleşen bu insanlar örneğin Peabody’deki deri endüstrisinde olduğu gibi ağır işlerde çalıştılar. Peabody ilginç örnek oluşturmakta; 1911’de buraya gelen Ahmet Emin Yalman trenden indiğinde her yerde tabelaların Türkçe ve İngilizce olduğunu yazmış. Bu dönem gidenlerin büyük bir kısmı Kurtuluş savaşı sonrası memlekete geri dönmüş ama kalanların büyük çoğunluğu yabancılarla evlilik, Türkçe konuşabilecekleri imkân bulamamak ve diğer sebeplerden ötürü kaybolup gittiler. Bu neslin 60-70 yıllık bir süreçte Amerikan toplumu içinde eridiklerini görüyoruz.
1950 sonrasında başlayan yeni dalga göçlerde ise daha çok eğitimli ve profesyonel meslek sahiplerini görüyoruz. 1965 sonrasında Amerika’da değişen göç yasası ile de Anadolu’dan çeşitli profillerde insanlarımızın göç etmeye başladığını görüyoruz.

Son yıllarda Amerika Türk toplumunun dernekleşme çalışmalarında ivme görülüyor. Camiler, kültür merkezleri, hafta sonu okulları yaygınlaşmış.

“Amerika’daki Türk nüfusunun sayısı tahminen 300-400 bin”
Şu an Amerika’daki Türk toplumunun sayısını net belirlemek mümkün olmamakla birlikte 300-400 bin arasında olduğunu tahmin ediyoruz. Burada ilk olarak konsolosluklarımızın veri tabanlarındaki var olan kayıtlar, nüfus vatandaşlık işleri genel müdürlüğündeki ikamet bilgileri ve Amerika’nın kendi istatistik değerleri üzerinden aldığımız genel rakamlar ile bu ortalama rakama ulaşıyoruz. Amerika’daki Türk toplumunun önemli bir kısmı aynı zamanda Amerikan vatandaşlığına da sahip. Çoğunluğu 7-8 eyalette yaşıyor.
Son yıllarda Amerika Türk toplumunun dernekleşme çalışmalarında ivme görülüyor. Camiler, kültür merkezleri, hafta sonu okulları yaygınlaşmış. Başta örnek olarak anlattığımız yirminci yüzyılın başında gelenlerin maruz kaldığı asimilasyon tehlikesinden gelecek nesillerimizi korumak için bu çalışmaları daha da artırmalıyız.

02Türkiye vatandaşlarının dışında soydaş ve akraba topluluklarla bağlarını geliştirmeyi hedeflemektedir. Başkanlığınız isminde var olan ‘akraba topluluk’ nasıl tanımlanmaktadır?

Bu röportajı Amerika’da yaptığımız için buradan örnek verelim. Türkiye’de belki şu anda sayısı azaldı ama Osmanlı Devleti döneminde özellikle Amerika Yurtdışı Okullar İdaresinin yüzlerce okulu olduğunu görüyoruz. Bugün Robert Koleji, Amerikan Kız Koleji hep bu dönemin eğitim kurumlarıdır. Bu okullar dini yakınlığı olan toplumlara yönelikti. Tabii sadece Hristiyan tebaa ile sınırlı kalmadı. Bugünde çok daha geniş anlamda kamu diplomasisi, kültürel diplomasi çalışmaları yürütülmektedir. Sosyo-kültürel bağlar, yaşam tarzı üzerine geniş bir alanda olduğunu görüyoruz.

İki binli yıllarda Amerika’ya da göç eden Ahıskalıların durumlarını nasıl görüyor Türkiye?
Ahıskalılar 1944’te Stalin tarafından Ardahan sınırımızın hemen 15-20 km ötesinde Cavaheti bölgesinde, Abastuman, Adigön, Aspinza, Ahılkelek ve Azgur’dan bir gecede sürgün ediliyor.
100 bin üzerinde sürgün edilmiş insanımızın yaşadıkları mağduriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapılması gerekiyor. Bunun hem ulusal olarak, hem de uluslararası arenada gündemde kalması bizim önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bakınız Rusya birçok milletten insanları 1944 sürgüne tabii tuttu, hiçbir sebep göstermeden. Bunlardan bir kısmına 1950 sonrasında topraklarına geri dönme hakkı verdi, Ahıskalılar içinse bu durum söz konusu olmadı. Kendilerine vatanlarına dönüş imkânı hiçbir zaman verilmedi.
2000’li yıllarda Avrupa Konseyine Gürcistan’ın üyelik başvurusu şartı olarak Ahıskalılara geri dönüş hakkı verilmesi koşulu sunulmuştu. Ancak bu konuda Ahıskalılara kolaylık sağlanmadı. Birçok bürokratik ve hukuki engeller çıkartılarak geri dönmelerine müsaade edilmedi. 1944’te bir kısmı Özbekistan’a sürgün edilen Ahıskalılar, 1989’da Fergana’da yaşanan tatsız olaylar sonucunda Azerbaycan’a, Rusya’ya ve civar ülkelere tekrar sürgün edildiler. Rusya’nın Krasnador bölgesine sürülen Ahıskalılara kimlik ve pasaport verilmediği için yine bu insanlarımız birçok sıkıntılara maruz kalıp sorunlar yaşadılar. 2004-2006 yılları arasında Amerika’ya göç programı vesilesi ile geldiler. Bugün Amerika’da 17-18 bin civarında Ahıskalı hemşerimiz yaşamakta. Bu kadar zor şartlar altında yaşamalarına rağmen dillerini, dinlerini ve kültürlerini korudular. Kendilerinin burada, Amerika’da 10 yıllık süreçte geldikleri nokta gayet başarılıdır. Kaynaşmaları, kurumsallaşmaları, sosyal ve kültürel haklarını korumaya yönelik yaptıkları dernek çalışmaları ile başarıları gerçekten göğsümüzü kabartıyor. Buradaki Ahıskalı hemşehrilerimizi de, her zaman Amerika’daki Türk diasporasının bir parçası olarak görüyoruz.

forumusa

About armadmin 9321 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.