anadoluverumelimedya.com

MHP’DE BAYRAMLAŞMA, SUİKAST TERTİBİ VE TEHLİKELİ OYUNLAR

Bayramlaşma, biz Müslümanların en güzel adetlerinden biridir. Tanısın tanımasın, herkes bir birinin bayramını kutlar iyi dileklerini sunar. Siyasetteki bayramlaşmalar da böyledir.  O gün herkes, herkesle dost olur.
*
Zaman zaman katıldığım MHP’deki bayramlaşmalara, genel merkez evimin yanında olsa da bu yıl gitmedim. Ortam gergindi birisinin bir densizlik edebileceğini düşündüm. Saat 14’teki bayramlaşmayı televizyondan, içim buruk izledim. Bu saatte Meral Akşener Hanım da bir bayramlaşma düzenlemiş, genel merkezin ihraç tehdidi nedeniyle, saat 16’ya ertelemişti. Katılmakta tereddüt etsem de yanındaki alış veriş merkezine uğrayınca, oraya da gittim.
*
Salon dolmuş kalabalık dışarıya taşmıştı. Bir şekilde salona girdim, ite kaka ileriye geçtim. O sırada Meral Hanım geldi. Selamlama konuşmasından sonra kongre sürecini anlatıyordu ki hemen yanımda siyah takım elbiseli, beyaz gömlekli, bağrı açık bir gurup delikanlı peyda oldu. Bunlar bizim Ankara ve Gölbaşı ocağından gençlerdi. Üzerimize doğru yürüyünce geriye doğru çekildik. Aralarında kalanlara vurmaya başladılar. Bir kargaşa ve sonrasında bahçeli lehine sloganlar… Büyük bir kavga oldu. Oradaki ak saçlılar, bunları ite kaka dışarıya attılar. Dışarı çıktıklarında içlerinden birisi silah çıkardı ve sıkmaya başladı. Bundan sonrasını anlatmıyorum.
*
Bir toplantı var, güvenlik tedbiri alınmamış ve tek polis yok. Neden? Aradan yarım saat geçti, bekliyoruz, güvenlik kuvvetleri gelmiyor. Neden? İktidar ve yetkililer, bu tezgahın içinde ya da tezgahtan haberdar oldukları için mi? MHP’liler birbirini öldürsün, buradan bir rant elde edelim diye mi? İktidarın tek derdi, tek hedefi var:  MHP aynı kalsın, ya da bölünsün!
*
Bu çocuklar, kendi kafasından gelip bir toplantıyı basar mı? Hayır. Ülkü Ocakları, hiyerarşik bir düzen içindedir ve genel merkezin talimatları dışına çıkamazlar. Eğer ilk saldırıda kaçsaydık, kapılara yığılıp ezilseydik ve o silahlar içeride sıkılsaydı, orada çok insan ölebilirdi. Bunu yaptıranlar, demek ki bunları da göze almışlar. Çünkü ocaklı gençler kalabalığı yarıp öne kadar gelmişler haberimiz yok. Meral Hanım’a yaklaşmadan fark edildiler ve müdahale oldu. Suikast tertibi var mıydı? O silahı niçin getirmişlerdi. Ne talimat almışlardı ve bu talimatı kim vermişti? Sorunun cevabını herkes az çok biliyor.
*
Demek ki talimatı verenlerin gözünü kan bürümüş, akılları firar etmiş. Suikast da dahil, ne pahasına olursa olsun, yerlerini korumaya karar vermişler. Ülkücülerin kanı üstünden iktidarda kalmayı, acaba kimden örnek alarak sağlama peşindeler. Şehitlerin kanı üzerinden iktidarını devam ettiren ve kendilerine kol kanat germiş, esin kaynakları olan malum dost zihniyete ne kadar da çok benziyorlar.
*
Bugün, ülkücü hareket büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır. Her partide kongre istenir, seçim yapılır. Bu doğaldır. MHP’de, bunu kan davasına çevirenler, bu hareketin geleceğine kurşun sıkarken hiç mi vicdanları sızlamıyor? Ülkücülerin mücadele ve kavga kardeşliğinin hiç mi hatırı yok?
*
Bir yazımda, ülkücülerin, görülmemiş biçimde, birbirine küfür etmeye başladığını, bu böyle giderse, kavgaların, hatta ölümlerin olacağını söylemiştim ve olmaz denmişti. Keşke haksız çıksaydım ve keşke haksız çıksam.
*
Belli ki, bu tehlikeli oyun devam edecek. Bunu devam ettirenler ve ettirecek olanlar, her şeyin sorumlusudur ve ülkücülüğün tarihinde lanetle anılacaklardır.
*
Şahin Hüseyin Celep

Reklam alanı

millirefleks

görsel: sondakika.com

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.