Bodrum Yarımadası Çevre Koruma Platformu, Bodrum Yarımadası’na kurulması planlanan Rüzgâr Enerjisi Santrali’nin (RES) kurulmaması için kampanya başlattı. Platform, RES’lerle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Bodrum’da yaşayan bizler ne temiz enerjiye, ne de RES’lere karşıyız. Sadece RES’lerin doğru, uygun, insan ve hayvan yaşamına, çevreye zarar vermeyecekleri yerlerde kurulmasını istiyoruz. Bodrum Yarımadası bu yerlerden biri değil.”
Bodrum Yarımadası’na kurulması planlanan Rüzgâr Enerjisi Santrali’nin (RES) kurulmaması için lütfen kampanyamıza destek ver. Eğer RES planlanan şekliyle kurulursa çevreye, insanlara, hayvanlara ve tarihi alanlara büyük zararı olacak.
Evet, rüzgâr enerjisi belki temiz, ama bu uygulama değil!
Hemen harekete geçmezsek bu yaz Bodrum’da yaşayanları ve Bodrum’a gelecekleri kötü sürprizler bekliyor. Çamurlu bir deniz, sürekli yorgunluk ve halsizlik hissi, baş ağrısı, mide bulantısı, kulak çınlaması, kalp çarpıntısı, yüksek tansiyon… Ve tanıyamayacakları bir görüntü!
Bodrum Yarımadası’nda SİT alanlarının, doğal koruma bölgelerinin imara açılıp talan edilmesine, çevrenin geri döndürülmez şekilde kirlenmesine karşı lütfen kampanyamızı imzala. Eşi olmayan Bodrum Yarımadası’nı korumak için imzan ve desteğin çok önemli.
Bu projenin vereceği zararlar ve nasıl kanuna aykırı yürütüldüğüne dair bilgileri aşağıda okuyabilirsin.
***
Bodrum’da yaşayan bizler ne temiz enerjiye, ne de RES’lere karşıyız. Sadece RES’lerin doğru, uygun, insan ve hayvan yaşamına, çevreye zarar vermeyecekleri yerlerde kurulmasını istiyoruz. BODRUM YARIMADASI bu yerlerden biri değil.
Projenin lisansı, 12 adet türbin için “ÇED gerekli değildir” belgesiyle 98 dönemlik bir arazi için alındı. Daha sonra türbin sayısı artırılıp, arazinin büyüklüğü projede izin verilenin tam 146 katına, 14.380 dönüme çıkarıldı.
Projede türbinlere 1200 metrelik mesafe “etki alanı”, 500 metrelik mesafeyse “can ve mal kaybı için riskli bölge” olarak belirtiliyor. Buna rağmen projenin yapılacağı alana sadece 170 metre mesafede okul, 300 metre mesafede evler var. Yani okul ve evler “can ve mal kaybı için riskli bölge”de bulunuyor.
Bu şartlarda insanlara olan zararları, gelişmiş ülkelerin hazırladıkları raporlarda çok net şekilde belirtiliyor.
- Konsantrasyon bozukluğu
- Vertigo ve denge kaybı
- Uyurken ve uyanıkken titreme nöbetleri
- Kalp rahatsızlıkları
- Bulanık görme
- Asabiyet, halsizlik ve baş ağrısı
Alınan izinlerle 2. Dünya Savaşı sırasında bir defaya mahsus kullanılmış ‘acil kamulaştırma’ (savaş zamanlarına mahsus ve Genelkurmay’a verilmiş) uygulanarak, bir şirket için vatandaşın evini arsasını 3-5 kuruşa istimlak yolu açıldı.
Tahsis edilen alanlarla ilgili ‘flora’ araştırması üniversiteye yaptırıldığı söylendiği halde ‘Teknokent’ özel firmasına yaptırıldı. İki senelik araştırma gerektiği halde, sadece iki aylık inceleme raporuyla yanlış bilgi verildi. Üniversite de bu raporu yalanlıyor.
Bölgenin kuş göç yolları üzerinde olmadığı iddiası da yalan. Bölgede Türkiye’de 10 çift kalmış olduğu belirtilen Tavşancıl (kartalının) bulunduğu da tespit edildi. Bu cins uluslararası koruma altında.
Bölgedeki ‘fay hatlarından’ hiç bahsedilmedi. 5 fay hattından birisi direklere sadece 170 metre mesafede.
Proje (kanuna aykırı olarak) yerli halka duyurulmadan, gizlice askıya çıkartılıp, halk bilgilendirilmeden geçirildi.
Ve bütün bunlar Bodrum’da sadece 2 büyük tatil köyünün elektriğini sağlayacak bir proje için yapılıyor. (11.2 megawatt)
Projenin asıl amacı başka gibi görünüyor. Yüklenici firma, devletten 49 yıllığına kiraladığı 14.380 dönüm arazinin çok az bir bölümünü elektrik üretiminde kullanacak. Ortalama ömrü 20 yıl dolayında olan türbinlerin yararlılığı bittikten sonra firma, arazi üzerinde her türlü tasarruf hakkına sahip olacak. Gelin o zaman görün, ne lüks villalar, ne beş yıldızlı oteller yükselecek.
Bodrum Yarımadası’nda RES kurulmaması için lütfen kampanyamıza katıl. Gönül verdiğimiz yarımadamızı hep beraber eşsiz tutalım.
Bodrum Yarımadası Çevre Koruma Platformu
İmza kampanyasına destek olmak için tıklayın.
kuzeyormanlari
