anadoluverumelimedya.com

ANKA Enstitüsü Başkanı Rafet ASLANTAŞ: ŞİMDİ DOĞRU HAMLE ZAMANI

ANKA Enstitüsü’nü kurduğumuzdan bu yana katıldığımız televizyon programlarında ve yazdığımız yazılarda bazı konuların üzerinde özen ve önemle durduk: terör ve dış politika alanlarında tedbir boyutunda önemli revizelerin ve zihin haritası yenilemelerinin yapılması gerektiğini belirttik.
Özellikle Suriye politikamızın zaman geçirmeden gözden geçirilmesini ve hatta radikal yol değişikliklerinin hayata geçirilmesini önerdik. Bütün bunların salt bir hükümetin sorumluluğu olmadığını, muhalefetin de paydaş olarak sürece dahil olmasının elzem olduğunu, meselenin bir milli güvenlik konusu olarak ele alınmasının gerektiğini ifade ettik. En önemlisi devletin üst ve kurumsal aklının devreye girmesinin zorunlu olduğunu vurguladık.
         Gerek terör ve gerekse bölge politikalarının uygulanması kapsamında öncelikle;
       –   İran ile ilişkilerin iyileştirilmesinin ve masa üstüne taşınmasının, bölgedeki ortak tehdit ve çıkarların belirlenmesinin,
       –   Irak merkezi devleti ile ilişkilerin özellikle mezhep dahil ayrıştırıcı olmayan ve güvene dayalı şekilde tazelenmesinin,
       –   Azerbaycan ile ilişkilerimizin ortak birikim dışında ekonomi ve güvenlik alanlarında da şekil ve esas açısından çelikleştirilmesinin,
       –   Suriye merkezi devleti ile ortak tehdit ve ortak çıkarlar çerçevesinde konuşma, görüşme ve birbirini anlama ortamı oluşturulmasının ve ilişkilerde yeni bir dönemin başlatılmasının,
       –   Rusya Federasyonu ile dönemsel bir yanlış ve yapay bir hata ile gerilen ilişkilerin hiç vakit kaybetmeden düzeltilmesinin, ekonomi, güvenlik, terörle mücadele başta olmak üzere yaşamsal ve uzun vadeli birliktelikler tesis edilmesinin,
       Türkiye Cumhuriyeti’nin alî çıkarları ile örtüştüğünü birkez daha ifade etmek istedim. Belirtilen hususlar gerçekleştiği takdirde;
Bölgedeki dış kaynaklı taşeron terör unsurlarının kökünün kazınması şansı doğacaktır. Pkk TÖ’de bu ortamda sonlandırılabilir.
İş dünyası rahat bir nefes alacaktır. Üretime dayalı ekonomiyi canlandırmak ve yeni yatırımlar oluşturmak için elverişli ortam bulunabilecektir (Buna Suriye’nin yeniden inşası süreci de dahil olabilir.),
Yüzlerce yıl birlikte ortak bir coğrafyayı paylaştığımız komşu ülkelerin milletleriyle birarada yaşama kültürü korunarak bölgenin geleceğini de risklerden kurtarma şansı yakalanabilir,
Türkiye Cumhuriyeti bölgel ve küresel arenada yeniden güçlü, sözü dinlenir bir ülke olarak yerini alır. Bunun doğal sonucu olarak ABD ve Batı dünyasının tüm platformlarında ve masalarda muhattabiyet saygınlığımız artar.
Yukarıda belirtilen koşulları yerine getiren Türkiye yurtiçi ve yurtdışı alanda önüne getirilen dayatma, şantaj ve tehditlerden daha az etkilenir.
    Gelinen son ortamda özellikle bölge ve Suriye politikasında umut verici bazı gelişmeler görülmektedir. Mart ayının ilk haftasında İran’a yapılan resmi ziyarettte vurgulanan hususlar, Rusya ile görüşme zemini ve ilişki tazeleme konusunda yürütülen cesur ve samimi çabalar doğru hamlelerdir.  Bu hamlelerin devletin üst ve kurumsal aklı ve desteğiyle sürdürülmesi geleceğe dair planlamayı kolaylaştıracaktır.
     Öte yandan, Güney Doğu Anadolu bölgemiz başta olmak üzere yürütülen terörle mücadele harekâtı askerle polisin dayanışmasıyla ve başarıyla sürdürülmektedir. Meskûn mahal muharebesi (şehir savaşı) koşularında olağanüstü başarılı ve belki de sivil kaybının Dünya’da en az yaşandığı değerli bir mücadele verilmektedir.
     Suriye’nin kuzeyinde yaratılan kontrolsüz alan bir nevi terör eğitim kampına dönüşmüştür. Burada profesyonellerce verilen patlayıcı eğitimleriyle yöntem farklılaşmasına giden Terör Örgütü şehirlerde ve askeri bölgelerde uzaktan ya da intiharcıyla bomba patlatma eylemleri sayesinde asimetrik bir terör tarzı oluşturmuştur. Kayıplarımızın ana sebeplerinden biri de budur. Tedbirleri mutlaka alınacaktır.
       Bu günlere kendiliğinden ve aniden gelmedik. Öncesinde aciz duruma düşürülen Terör Örgütü, başarısız bir açılım sürecinin neden olduğu uygun ortamda lojistik ve personel bütünlemesini yapabilmiş, şehirlerde yığınaklanma imkânı bulmuştur. Kendisine müzahir belediyelerin gözü önünde asfalt yolların altlarına bile patlayıcılar yerleştirmiş, şehir yapılanmalarını oluşturmuş, belli binaları silah ve mühimmatla tıka basa doldurmuştur. Bugün malesef o dönemin sonuçlarına da katlanıyoruz. Şehitlerimize rahmet diliyoruz.
      Milletimizin maskelenmiş, yeni bir açılım sürecine dayanma gücü kalmamıştır.
       Rafet ASLANTAŞ
ANKA Enstitüsü Başkanı
mehmetciktv
About armadmin 9321 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.